Türkmenoğlu

BİR ASIR EVVEL VAN

BİR ASIR EVVEL VAN
09 Haziran 2017 21:42

Eski çağlardan beri Van’a uğrayan gezginler, Van şehrinin eşsiz bir coğrafi yapıya sahip olduğunu seyahatnamelerine yazmışlar.

Şehri Edremit veya Alaköy’ün son tepelerini aştıktan sonra gören seyyahlar; hafif meyilli arazisi, bağ ve bahçeleri, deve sırtına benzetilen çift surla çevrili kalesi, mavi göl ve yüksek karlı dağların oluşturduğu manzarayı hayranlıkla dile getirmişler. Onlara göre şehir, bu görüntüsüyle eski bir İran veya Ermeni deyimi olan “Van Cenneti” sözünü fazlasıyla hak etmektedir.

1880-1892 yılları arasında Anadolu’yu gezen ve bu dönem içinde Van’a da gelen Fransız Coğrafyacı Vital Cuinet; şehir merkezinde 9 bin 500 Türk, 11 bin 500 Kürt, 500 Çerkez, 12 bin 498 Ermeni, Bin Keldani, 2 Latin ve 500 Yahudi olmak üzere toplam 35 bin kişinin yaşadığını söyler.

Bu tarihte Van’da eski ve yeni şehir diye iki ayrı yerleşim alanı bulunuyordu. Eski şehir, kalenin etrafında surlar içindeki yerleşimdi. İç içe girmiş kerpiç-ahşap evler ve dar sokaklarıyla burası ekonomik, idari ve dini yaşamın merkeziydi. Şehirde camiler, kiliseler, hanlar, pazaryeri, dükkânlar ve çarşı gibi alanların yanında idarenin varlığını gösteren vali konağı, adliye, polis karakolu, kışla, posta ve telgrafhane, Osmanlı Bankası, tütün rejisi, sağlık ocağı, Ziraat Bankası, gümrük idaresi ve okul binası vardı.

Ermenilerin Aygestan, Müslümanların ise Bağçalar dediği yeni şehir ise bugünkü cumhuriyet Caddesi ve Sıhke Caddesinin etrafında kurulan şehirdi. Cumhuriyet caddesinin yukarı tarafından Erek dağlarının eteklerine kadar olan bölüm yoğunlukla Ermeni yerleşimiydi. Sıhke Caddesinin etrafı Ermeni ve bir kısmı karmaydı. Bu caddenin arka tarafları, Akköprü ve Maraş Caddesi etrafı ise Müslüman yerleşimiydi. Yeni şehirde İngiltere, Fransa, Rusya ve İran konsolosluklarının yanı sıra Amerika, Fransa ve Alman misyonerlik binaları vardı. Bunlar bugünkü eski Vali Konağı civarında yerleşikti.

Şehirde tüccar, zanaatkâr, dokumacı, kuyumcu, sarraf ve tefeciler çoğunlukla Ermeniydi. Az sayıdaki Müslüman da bu işlerle meşguldü. Müslümanlar daha çok kendi bahçelerinde sebze-meyve yetiştiriyor ve evlerinin yakınında besledikleri birkaç koyun, keçi ve tavuk besleyerek geçiniyorlardı. Öte yandan idareci ve memurlar çoğunlukla Müslüman’dı. 1880’li yıllardan sonra başlatılan reformlarla birlikte şehirde Vali yardımcısı dâhil memurların yaklaşık üçte biri Ermeni olacaktır. Ermeniler asker ve polis gibi zahmetli görevleri almaktan kaçındıkları için bu kurumlardaki sayıları azdı. 1909 yılında Van Belediye Başkanlığına Bedros Kapamacıyan isimli bir Ermeni getirildi.

Şehrin önem sırasına göre önde gelen aileleri Timuroğulları, Camuscuoğulları, Topçuoğulları ve Dilaverzadeler idi. Bu aileler arasında nüfuz ve memuriyet elde etme mücadelesi vardı. Zikredilen ailelerin önde gelenleri Ermeni zenginleriyle işbirliği yaparak bir nevi oligarşik yapı oluşturmuşlardı.

Şehirde iki gazete yayımlanıyordu. Vilayet matbaasında valilik “Van Gazetesi”ni çıkarırken, Erek Manastırında Ermeni öğretmen-papaz Mıgırdıç Hrimyan da “Van Kartalı” adında bir gazete çıkarıyordu.

Şehirde 3 Amerikan okulunun yanı sıra Müslümanlara ait 8 ilkokul, biri askeri olmak üzere 2 ortaokul ve 1 lise vardı. Ermenilere ait ise 9 ilkokul ve 2 ortaokul bulunmaktaydı. Ermeni gençler lise eğitimini iyi nitelikteki Amerikan okullarında görüyorlardı.

19. Yüzyılında sonunda okulları, gazeteleri, telgrafı ve ülkede olup-bitenlerle ilgili halkıyla Van gelişen ve dönüşen bir şehirdi.

 

Dr. Tarık Ziya ARVAS

Yorum Ekle

kod


Adres: Cumhuriyet Caddesi İş Bankası Karşısı İşlek İş Merkezi Kat:1 No:1 İpekyolu / VAN