Satırlarını okudum
okudukça sana olan özlemim çığ gibi çöktü üstüme
Öyle ki hayalim
hayalimi esir almış
Hasretin hasretimle
volta atıp duru şu volta avlusunda
Beton duvarlar öyle
sarmış ki bedenimi çürütmeye yemin etmiş gibi
İnadına direniyorum
Sıvası dökülmüş
duvarlara yaslarım sırtımı
Fay hattı geçmiş gibi
çatlayan beton yerlerde
Volta atar derin derin
ağlar yürürüm
Sana hasret
kuraklığıyla yaşlanıyorum
Yaşlandığımı yanağıma
düşen çukurlar
Özlemler anlatıyor bana
Dün merhabalarla
görüştüğüm arkadaşlarımın
Bugün olmayışları
anlatıyor bana
Sen her geldiğinde
gözlerinin günden güne çöküşü
Bedeninin eriyişini
anlatıyor bana
Of anam
Dün gece seni rüyamda
gördüm
Benim için ağlıyordun
Ne olur ağlama anam o
güzelim gözlerini
Boğdurma
gözyaşlarındaki denize
Zaten senin hasretinle
her gün boğuluyorum
Of gardiyan of çek şu
demir kapıyı önümden
Biraz hava alıp dert
dolu ruhumla volta atayım
Şu birkaç metrelik
volta avlusunda
İç dünyamı karartan
zaman köprüsünde
Aydınlığa teselli
yelkenleri açayım
Hava bulutlu mu olursa
olsun be
Hiç umurumda değil
ıslanmaktan korkmuyorum
Alıştım artık her gün
gözyaşlarımla ıslanmaya
Rüzgar mı esiyor
dışarıda
Eserse essin be hiç
umurumda değil
Esen rüzgar içimde
biriken
Hasret rüzgarı kadar
şiddetli midir
Kar mı yağıyor dışarıda
Yağarsa yağsın be hiç
umurumda değil
Yağan kar tanesi saçıma
düşen
Ak tanelerden daha da
ak mıdır
Hasretler mi idam
ediliyor avluda
Edilirse edilsin be hiç
umurumda değil
Ben o ölüme her gün
mekik dokuyorum
Titreyen ellerim
küçülen adımlarımla
Dokunma bana gardiyan
aç şu kapıyı
Dokunup ta açtırma
ahlar dolu dünyamı
Üstüne yıkılır altında
kalır boğulursun ben gibi
Biliyorum anam yine her
zaman ki gibi
Balkona çıkmış
gökyüzündeki yıldızlara anlatıyor beni
Bırak karanlığın
sessizliğinde
Anamın bakışlarını
göreyim o yıldızlarda
Anamın kokusunu alan
Esen rüzgar önümden
geçmeden
Anamın kokusunu çekeyim
içime
Oy anam hasreti içimde
dağ gibi biriken
Güzeller güzeli anam
Bırakmıyor beni tel
örgüler
Bırakmıyor demir
ranzalar
Bırakmıyor sürgülü
ranzalar
Of anam