Van’ın en renkli simalarından birisi. Girişken, azimli, tuttuğunu koparan, mücadele eden, vazgeçmeyen, koşturan, dur durak bilmeyen, enerjisini hiç kaybetmeyen, titiz, işten kaçmayan, hareketli. Samimi, içten konuşan, dobra, çekinmeyen, bildiğini okuyan, sözünü sakınmayan. Bu özellikler onun için söylenebilir. Van’da bir ekol olan Zahir Kandaşoğlu. “Tepeden gelen bir iş adamı değiliz, çalışa çalışa, çalışa çalışa, çalışa çalışa, terleye terleye, terleye terleye, terleye terleye bugünlere geldik.” diyor.
Kalabalık bir aileydiler, kardeşler bir odada yatıyordu. Babası karayollarında bekçi olan Zahir Kandaşoğlu fakirlik içerisinde büyüdü. Van’da bir ekol olan Van Ticaret ve sanayi Odası eski başkanı ve işadamı Zahir Kandaşoğlu, Memleketim Van Dergisi’nden Yılmaz Tekin ve Berfin Bahçeci’ye konuştu. Biz Van dediğimizde o, “Hem ben hem de ailem Van’ımızı çok seviyoruz.” sözleriyle cevap verdi.
14 yaşında işadamı! Bu bir tarihtir ha, bu dünyada bir örnektir!
“1979'da 14 yaşında vergi dairesine mükellef olmak için başvurdum. 18 yaşını doldrumadığım için, o zaman aldığım 79 model kamyonu, akrabam olan Nurettin Kızıloğlu (Moro)’yu köyden Van defterdarlığa getirdim ve aracı onun üzerine kaydettim. Bağ-Kur’unu da yatırmaya başladım. O zaman muhasebecim olan Yakup Simeklioğlu da buna şahittir. İkinci kamyonu da bu şekilde yaptım. Sürücü belgesi almak ve üzerime araç kaydedebilmek için yaşımı mahkemeye vererek, 1965 olan doğum tarihimi 1962 yaptırdım.”
Hafriyat, kum ve çakıl taşıma ile işe başladı
“İlk mesleğim çobanlıktı. İş hayatım hafriyat, kum ve çakıl taşıma işiyle başladı. İlk işim Van hidroelektrik santralindeki nakliye işi oldu. Firmanın sahibi Necmi Şahin ile 5-10 yıl çalıştık. Sonra Yüksekova Et ve Balık Kurumu ve Yüksekova kışlası, 1982'de Yüksel İnşaat'ın Van’a getirdiği su şebekesi ve elektrik dikme işlerini aldık. Ben, Tahir abi, Selahattin abi ve Ahmet abi birlikte çalışıyorduk.”
Bugünlere getiren büyük rızık (Vanet) geliyor
“Bu şekilde 1984'te kadar geldik. Gürpınar'dan dönerken Köprüköy (Kêm) Köyü'nün altında bir çadır gördüm. Yaşlı bekçi amca buraya Vanet fabrikası kurulacak dedi ve bana bir kart verdi. Allah'ın takdiridir, nasip işte. Firmanın sahibi Akdamar Oteli'nde kalıyor dediler, otelin girişinde Allah rahmet eylesin Yavuz Kuralkan’ı gördüm. Gariban köylü birisiyim. Yavuz abi beni Vanet’i yapacak firmanın sahibi Nevzat Soydan beye götürdü. Gariban gariban gittim Nevzat beyin yanına yarı Kürtçe yarı Türkçe heyecandan karıştırdım. Bana rahat ol dedi. Köyünüzde Hacı Kadir var dedi, dayımdır dedim. Karayollarında bekçi olan Bari Kandaşoğlu’nun oğluyum dedim. Senin baban çok çok namuslu bir adam dedi. Sonra bana sarıldı sıcak ve samimi sohbet ettik.”
“Sabahına 12 kamyon malzemeyi şantiyeye döktürdüm”
“Bizden herhangi bir soru veya fiyat sorma, yarın sabah şantiyeye 12 kamyon kum ve çakıl dökebilir misin dediler. Emriniz olur dedim. Gürpınar Belediyesi de işe ortaktı. Selahattin Güngör Bey ile görüştüm, bir kişiyi görevlendirdi ve ne istiyorsa verin dedi. Firma yetkilileri Van'dan şantiyeye gelene kadar 12 kamyon malzemeyi şantiyeye döktüm. Şok oldular…”
“İstanbul’dan Van’a geldiler”
“Fabrikanın tüm işlerini bana verdiler. Ekip bulabilir misin dediler, dedim İriç köyünde 100 tane demirci-kalıpçı var. İstanbul'a giden herkese gelin fabrika yapılacak dedim hepsi geri döndü. Ailem nasıl yaparız, altından kalkamayız dedi, ben yaparım dedim ve başladık.”
Naif Babacan, Hüsamettin Cacim…
“Van'da iş makinesi olan Naif Babacan ve Hüsamettin Cacim ile görüştüm Reşit Akçay ve Nurettin Esmer gülün de iş makineleri vardı ama onlara gidemedim. Pazarlığımızı yaptık, 1.200 liraya kiraladığım iş makinelerini şantiyeye götürdüm.”
Çadırları kuruyor, borçlarını ödüyor
“Çadırları kurduk, küçük tüp aldık, tencere kaşık tabak çanak ayarladım ve şantiyeye kurduk. Allah'a yüz bin kere şükürler olsun. 6 ay içerisinde bayağı iş yaptık. Sana para vereceğiz dediler, kimse inanmadı, hesabı ödediler. Halk Bankası’ndan Ayla Nalçacı hanım da şahittir. Van'da ilk defa bir işadamı bu kadar para alacak. Naif ve Hüsamettin abinin, diğer bütün işçilerin, Gürpınar Belediyesi'nin yani herkesin borcunu ödedim.”
“Her işi yapıyordum”
“Geç saatlere kadar çalışan şoförümüzün kamyonunu yıkıyordum. İşlerin başındaydım, kamyon kullanıyordum, iş makinelerini yağlıyordum, kepçeleri siliyordum, patlak lastiği değiştiriyordum, her işi yapıyordum yani.”
İlk arabasını alıyor! Doğan SLX
“Galeriye gittim 1975 model bir tane Doğan SLX aldım. Plakası da 65 AH 666’ydı. Şantiyeye gittim, Fikret bey ve müdürleri alıp Mardin Kebabevi’ne yemeğe gittik.”
“Şaka yapıyorlar zannettim inanamadım”
“Muhasebeci Selim beyin getirdiği ödeme listesini, Nevzat amca da kontrol etti. Bunlar borçlarındı sana da 1000 lira verelim dediler, sonra Zahir beye azdır 4-5 bin lira verelim dediler. Ahmet abim ile birlikte Ankara'ya gittik kepçe aldık. Sonra peşin parayla 3-4 tane kamyon daha aldık. Köye döner dönmez, eski camiyi yıktık ve yerine yeni camimizi yaptık.”
Yaklaşık 500 kişiye istihdam
“Yedi sene Bitlis'te, 7 sene de Tatvan'da şantiyelerde kaldım. 16 şirket kurarak şirketleri bir grup altında topladım. Doğu Hafriyat Kollektif Şirketi’ni kurduk. Doğu ile başladık ve aynı isimde devam ediyoruz. Yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlıyoruz.”
ZAHİR KANDAŞOĞLU DAMGASI
Van Zahir Kandaşoğlu’nu neden seviyor? sorumuza cevaben: “Van’da Zahir Kandaşoğlu damgası var. Van beni sevmezse çok ciddi bir sıkıntı yaşar vallahi. Çünkü bu ilde Zahir’in imzası olmadan hiçbir şey olmadı.”
“Vizyonumda hep Van var”
“Öğrenciyken, kamyoncuyken, çobanken, inşaat işçisiyken, işadamıyken, başkanken ne iş yapmışsam yüzde 80 Van'a katkı sunmuşum. Vizyonumda hep Van, Van, Van var.”
“HEYKELİMİN DİKİLMESİ LAZIM”
“Van’a yaptıklarım resmen bir devrimdir, devrim”
“Vanet’i ve Van Çimento’yu satmayın dedim ama sattılar. Zernek ve Sarımehmet barajının tarihini yazdım. Van'da ilk pasaj ve ilk dükkanı yaptık. Van’a önderlik ettik. Bağıra çağıra elbisemi yırta yırta, kafamı duvarlara vura vura Van’a ve Türkiye'ye nice sözler söyleyerek Kapıköy sınır kapısını açan yine benim. Bu memleketin taşında toprağında Zahir Kandaşoğlu ve ailesinin adım adım emeği var.
“Develeri yürütmeseydim”
“İsyanım olmasaydı müze kalenin oraya gitmezdi. İstanbul'dan Van'a deve yürütmemle OSB ile fuar ve kongre merkezi yapıldı. Kocaeli’deki eylemimle Kocaeli-Van Dostluk Parkı yapıldı. Dönemin Valisi Münir Karaloğlu'nun da büyük emeği var. Nur Tatar Kapalı Spor Salonu, olimpiyat havuzu yapıldı. Kuzey Irak'a ilk resmi heyeti götürdüm, Türkiye peşimden gitti. Gece gündüz, havada karada Van’ı tanıttık. Sırtımda Van otlu peyniri ile akan yağlar ve ballarla, televizyon televizyon dolaşıp ulusal kanallarda Van’ı tanıttım. TRT Kurdi’ye ilk konuşan oda başkanı ben oldum. Heykelimin Van girişine dikilmesi lazım.”
“Beyaz Saray’ı yaptırdım”
“Van’ın beyaz sarayı denilen, 5 yıldızlı Van Ticaret ve Sanayi Odası’nı yaptırdım. Yanındaki parkın ve İkinisan Polisevi’nin yapılmasına vesile oldum. Odaya kredi garanti fonu ve ABİGEM’i kurduk.”
Hayat Üniversitesi’nde hocalığa başladı
“Hayat Üniversitesi'nde öğrencilik dönemimi tamamladım. Şu anda bazı insanlara örnek olabiliyorum ve ders verebiliyorum. Üniversitede deneyimlerimi öğrencilerle paylaştım.”
“Düzeni seviyorum ve titizim”
“Molla Kasım’daki küçük bahçem örnektir. Düzeni seviyorum, ailem ve sen (Yılmaz Tekin) de dahil olmak üzere bu titizliğimden şikayetçiydiniz.”
“Kan tahlili yaptırmaya hazırım”
“Van'ın bütün evlatlarına, engellilerine, öğrencilerine ve kadınlarına katkım olmuştur. Van il ve ilçelerinde yapılan tüm taziye ve camilerde, kaymakam evlerinde grubumuzun katkıları vardır. Emniyet Müdürlüğü'ne, jandarmaya önemli katkılarımız olmuştur. Van’daki ve il dışındaki Van derneklerine ve vakıflarına da katkımız var. Bu benim kanımda var, kim istiyorsa gelsin kan tahlili yapalım!”
Van'ın tarihine tarih, değerine değer kattım
“Vanspor’un yanında samimi ve namuslu durarak büyük katkı sundum. 5 katlı binamı dayalı döşeli olarak Vanspor’a 5 yıl boyunca ücretsiz olarak tahsis ettim.”
VAN İÇİN TALEP ETTİ..!
MAÇA DAVET..!
VANTB’DE KADIN İSTİHDAMI EĞİTİMİ
ÇEVRE KORUMA ÇALIŞANLARI İLE BULUŞMA
30 AĞUSTOS ZAFERİ
YUNANİSTAN VURGUSU..!
