Van’da 8 yaşında bir kız çocuğa tecavüz edildiği iddiasına tepkiler artıyor. Çocuklara sahip çıkılma çağrısı yapan Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (SDİ), yaşanan cinsel saldırı olayına tepki göstermedikleri yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. İşte yapılan açıklama:
“Dünyanın her yerinde çocuklarımıza yönelik cinsel taciz ve istismarda artış görülmekte ve ülkemizde de bu konu sıklıkla gündemde kalarak bizleri günden güne derinden üzmektedir. Çocuklara yönelik istismar, yalnızca bugünü değil, geleceğimizi de karartmaktadır. Yarınımız olan çocuklarımızın uğramış olduğu istismarlar yıllar ve belki de hayatları boyunca sürecek psikolojik travmalara neden olabilmektedir. Ayrıca Toplumun ahlaki ve manevi değerlerden uzaklaşması, ahlaksızlıkların, insanlık dışı sapık cinsel ilişkilerin bir özgürlük veya bir hastalıkmış gibi gösterilmeye çalışılması da içinde bulunduğumuz durumun vahametini arttırmaktadır. Çocuk istismarı bir suçtur ve insan hakları ihlalidir. Çocuk istismarının bir suçtan öte insan haklarının ihlali ve ahlaki yoksunluk olduğunu hepimiz biliyoruz. Ahlâki ilkeler belli kişilerin uymak zorunda olduğu, belli kişilerin muaf tutulacağı ilkeler değildir. Bu konuda gösterilecek en ufak bir müsamaha ve ayrıcalık samimiyetsizlik olur. Yanlış yapanlar için tarafımız bellidir. Bu minvalde kim olursa olsun korunmamalı, cezalandırılmalıdır. Bizler ahlaksızlığın her çeşidine, kimin yaptığına bakmaksızın karşıyız.
Günden güne çürüyen hassasiyetlerimiz ve değerlerimizi tekrar hatırlama çağrısı yapıyoruz. Peygamber efendimiz (S.A.V), veda hutbesinde, Ey İnsanlar! Bugünlerimiz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden korunmuştur.’ Şeklinde belirtmiş olduğu bu evrensel insan hakları ilkesinin zihnimizde, vicdanımızda yer edinmesi gerektiğinin altını çizmek isteriz. Bundan ötürü diyoruz ki, Meclisin de bu tür fiilleri işleyen canavar ruhlu sapıklara en ağır cezaları öngören yasa değişikliğinin yapılması zorunlu olmakla birlikte adli ve idari merciler yapılması gerekenleri yapmalıdır, suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu noktada kimseye ne minnet ne diyet borcumuz vardır. İstismarcılara iyi hal indirimi uygulanmadan en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etmemizin yanında sadece devletin değil, hepimizin, ebeveynlerin, öğretmenlerin, din adamlarının, sivil toplumun ve diğer toplum kesimlerinin yapması gereken çok şey var. Bütün bu tedbirlerin yanında bataklığı kurutacak bir tedbir olarak birey/toplum ahlakının sağlamlaştırılması gerekiyor. Van SDİ olarak, medeniyet değerlerini kendine rehber edinmekte, kimin yaptığına bakmadan her türlü ahlaksızlığa karşı durmayı ilke edinmekte, mazlum ve mağdura yardım eli uzatmakta, geleceğimizin emanetçileri gençlerin daha iyi bir yaşam sürmeleri yönünde çalışmalar yapmaktayız.
Ancak bu tür ahlaksızlıkların medyada çok tartışılması belki farkındalık oluşturuyor ama farkındalık bu çirkinliğin normalleşmesine ve o eğilimi taşıyan hasta ruhlu insanların cesaret bulmasına da zemin oluşturma riski içeriyor. İstismar mağduru çocukların şikayetlerini ve korunma taleplerini çok hızlı bir şekilde değerlendirecek, soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun yüksek yararını ve zarar görmemesini merkeze almak gerekiyor.
Tam da bu anlamda bir süredir sosyal medyada, çeşitli yerlerde vuku bulan veya vuku bulduğu söylenen taciz olaylarında Van SDİ’nin bağımsız kaldığı ve bu tür olaylara tepki göstermediği algısı oluşturulmaya çalışılmakta ve suçu işleyen ahlaksızların hastalıklı kişilikleri arka plana atılarak kurumlara dönük yaftalamalara dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Neredeyse her gün toplumsal sorumlulukla bağdaşmayan, insanlığın ilke ve prensiplerini de aşan bir fütursuzlukla taciz veya istismar vakaları, suçlunun dışında herkesi suçlayan bir edayla sosyal medyada köpürtülerek işlenmektedir. Çocuk istismarının ve yaşadığımız toplumsal sorunların da sosyal medya üzerinden kaynağı belirsiz paylaşımlarla istismar edilmesi de varlığımızın geleceğine yönelik ayrı bir tehdit oluşturmaktadır. Bu anlamda bütün istismarların karşısında dimdik durulmalıdır. İnsanlık için önce iyilik ve güzel ahlâk esastır; onun için bu hasletler korunmalı, saygı görmelidir.
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak; geleceğimiz olan çocuklarımızın korunması için her türlü çalışmaya destek olacağımızı deklare ediyor, tüm kurum ve kuruluşlarımızı çocuklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.”