İkisi de güzel insan, efendi, güzel ahlaklı, iyi arkadaş, candan, yürekten, merhametli. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, dostlukta da ortak olan ve en önemlisi de üçüncü ortakları Allah olan, iki emektar abimiz. Onlar Türkiye’mizin Zeki-Metin’i değil ama Van’ımızın Fatih-Metin’i.
Metin Gülpınar ve Fatih Seyitoğlu’nun serüveni 2 liralık sermaye ile 2008’de 20 metrekarelik bir büroda başladı. Fatih'in babasından aldıkları 160 lira borç ile masa ve sandalye temin ettiler. Metin’in evden getirdiği şahsi bilgisayarla işe başladılar. Helal rızıklarının peşine düştüler. Hikayenin gerisini onlardan dinledik. İlk konuşan Metin Gülpınar, anlattı.
“Tasarımlarımız beğenildi”
“İlk büromuzu tuttuktan sonra kendimizi tanıtmaya başladık, farklı tasarımlarımız büyük ilgi gördü. Güzel tasarımlarımızla cezbettiğimiz müşterilerimiz, işlerimizi beğendi ve çevremiz artmaya başladı.”
Bir masa iki bilgisayar
“Sonra bir bilgisayar daha aldık ama bir masamız vardı, ikinci bilgisayarı benim masanın yan tarafına bıraktık. İşlerimiz artınca bir yıl sonra orası da yeterli gelmedi ve bir arkadaş ile birlikte ortak bir büro tuttuk. Matbaalara gittik ve tasarım işleri almaya başladık. Bu büro da yeterli gelmeyince sadece kendimize ait ayrı bir büro tuttuk.”
Personel alımı başlıyor
“İşlerimiz artınca Azad Berrak ve Veysel Tekdinçer arkadaşımızı kadromuza kattık. Böylece web tasarım işleri de yapmaya başladık.”
Resmi kurum işleri başlıyor
“Grafik tasarımlarımız beğenilince Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van Belediyesi ve diğer belediyeler, DAKA ve diğer tüm resmi kurumlardan iş almaya başladık. Bilal Bilen arkadaşımızı da kadromuza kattık ve borç makine alarak copy center da ekledik ve fotokopi işleri de yapmaya başladık.
Şimdiki yerlerine geçiyorlar
“Büromuz küçük gelince şimdiki 500 metrekarelik yerimize taşındık ve bölgeye hitap ettik. Bünyemizde grafik-tasarım, web tasarım, Copy Center ve reklam ajansı var. Bir bilgisayarla başladık şu an 20 bilgisayarımız var.”
Başarının sırrı nedir?
“Fatih ile kafamız uyuşuyor ve iyi anlaşıyoruz. Müşteriyi kandırmadık, dürüst çalıştık. Birbirimize güveniyoruz. 20 metrekareden 500 metrekareye gelip ürün portföyünü arttırıp değişik işkolları yapmamızın nedeni kendimize güvendik. Allah da yardımcı oldu, dürüst çalıştık ve insanları kandırmadık. 1 liraya aldığımız malı 100 liraya satmadık. Satış fiyatı 3 lira ise biz de 3 liraya sattık ve müşteri de bunu gördü. Öyle işimizi büyüttük. Haram yemedik ve işimize haram sokmadık. Yeni genç girişimcilerin yapması gereken en önemli şey kendine güvenmeleridir, ben bu işi yapabilirim demeleridir. Gerisi Allah yardımcı olur.”
İyi anlaşan iki ortağın üçüncüsü Allah’tır
“Kahvaltı ve öğlen yemeğini birlikte yemesek yemiyoruz ve birbirimizi saatlerce beklediğimiz oluyor. Mutlaka birlikte yemek yiyoruz. Süregelen çok samimi dostluğumuz var alışverişimiz de birliktedir. Ayakkabı, pantolon her ne alacaksak birlikte alıyoruz. Ortaklığımızı dostluğumuza da yansıttık. İki ortak iyi anlaşıyorsa üçüncü ortak da Allah'tır, denilir. Biz gerçekten bunu birebir yaşamış ve birebir şahit olmuş kişileriz”
Öz sermayeleri ile bugünlere geldiler
“Hiçbir bankadan kredi almadık ve hiç bir devlet desteği de yok. Her şeyi kendi öz kaynaklarımızla yaptık ve hepsi öz sermayemizdir. Bir arabamız yok ama bir bilgisayarımız araba fiyatında. Evimiz de yok, kazandığımız her şeyi yeniden işimize yatırıyoruz.”
“Aramıza para girmedi”
“Ortaklığımızın uzun sürmesi ve dostluğumuzun baki olmasının sebebi paranın aramızda olmamasıdır.”
22 yıllık grafiker
“Van'ın en eski grafikerlerindenim. 1994 yılında başladım ve o zamanlar Müştehir Karakaya vardı, ben vardım ve bir iki kişi daha vardı, başka da yoktu. O zamanki grafikerlerin sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyordu. Yaklaşık 78 stajyer yetiştirdik. Buradan eğitim alıp grafikerlik yapanlar var, üniversite okuyan stajyerlerimiz var. Turuva bir okul gibidir aynı zamanda.”
BAYRAM BEREKETİYLE BAŞLADILAR
SPOT
Fatih, adının anlamı gibi yaptığı tasarımlarla gönülleri fethetti. Yaptığı farklı tasarımlar bütün Van’da konuşuldu. Metin, metanetli, sağlam, dayanıklı, özü, sözü doğru, sebatkar, itimat edilir anlamına geliyordu. Fatih işte bu anlamlara sahip Metin’i yanına aldı ve birlikte Turuva destanını yazdılar…
Bu arada kızlara duyurulur, Fatih, halen bekar…
Fatih Seyitoğlu. Emektar bir grafiker olan Fatih, pazarlama işi yapıyordu ve İstanbul’da iyi bir firmada stajyerlik yaptıktan sonra dolgun maaşa çalışacaktı. Allah onun karşısına Metin’i çıkardı. Hani şu isminin anlamı sağlam ve özü sözü doğru anlamına da gelen Metin’i. Kısmetleri birleşti, hikayenin gerisini Fatih abimiz anlattı.
“Tabii ben de çok iyi olduğum için sıkıntı yoktu”
“Pazarlama işi yapıyordum. İşimden ayrıldım ve İstanbul'a gidip bir ithalat-ihracat firmasında stajyerlik yapacaktım. Metin, gazete tasarımı yapıyordu ve bana dedi ki gel sana tasarımı öğreteyim. Metin bana grafik tasarımı öğretmeye başladı. Bir okulun öğrenci yıllıklarını yaptım ve herkes tasarımımı çok beğendi. Tabii ben de çok iyi olduğum için sıkıntı yoktu. (birlikte gülüyorlar).
Bayram bereketiyle başladılar
“Metin bir bayram arifesinde geldi ve gel birlikte bir iş yeri açalım dedi. Ben de tamam başlayalım dedim bismillah dedik işe koyulduk. Maceramız böyle başladı. İlk büromuzu bir gün boyunca boyadık, o kadar fazla boyadık insanlar dedi ki bu kadar boya kullanılır mı? Biz oradan çıktıktan sonra bile büro uzun süre boyanmadı.
Metin’in büyük emeği var
“Tasarımlarımızı gören matbaalar ve müşteriler çok beğendi. Çok çevresi olan Metin’in büyük emeği var. Metin de seviliyordu. Asıl ustam Metin’dir ve Metin’in çok fazla katkısı var onu es geçmeyeyim. (Metin gülerek teşekkür ediyor.)”
Murat, muratlarına erdirdi
“Valilikte Murat isminde bir abimiz vardı ve o bize çok yardımcı oldu. Büyümemize vesile olan Murat abimizdir. Murat bey ile Metin çok fazla emek verdiler. Metin valilikte tasarımlar yapıyordu. Sonra Elif reklama billboard tasarımları hazırladık. Bu arada İsa Temizer arkadaşımız ile birlikte başka bir büro tuttuk. Fuar, turizm ve biz 3 şirket olarak Ajans Asya'dan Süleyman Güler bey ile büyük bir ajans kurduk. Bu kez kendimiz büro tuttuk. Bilgisayar ve makine aldık. Eleman sayımız artmaya başladı.”
“Paraya önem vermedik”
“Metin ile benim huyum aşırı derecede birbirine uyuyor. Paraya hiçbir şekilde önem vermiyoruz, bizim için önemli olan dostluğumuzdur. Parayı aramıza sokmadık. İşlerimiz güzel olsun, insanlar bizi böyle tanısın dedik. Birbirimize karşı hep samimi kaldık.”
“Eşi beni kıskanır”
“Metin’in çocukları bana amca diye hitap eder, ben de yeğenlerim gibi görüyorum. O benim için ne düşünüyorsa ben de onun için aynı şeyi düşünüyorum aslında. O sinirliyse ben sakin oluyorum, ben sinirliysem o sakin oluyor. Bir nevi evlilik gibi bir şey yani eşi de beni kıskanır yani.”
Turuva ismi nereden geldi
İşyerini yeni açacağız, Fatih ile isim ne isim verelim diye düşünüyoruz? Platin reklamda Ufuk diye bir arkadaşımız vardı, onu ziyaret ettik. Ufuk arkadaşımızın arkasında güzel bir logoyla turuva yazıyordu. Ben keşke turuva ismini versek diye düşünüyordum, meğer Fatih’in içinden de turuva ismi geçiyormuş. Sonra arkadaş dedi ne isim bırakacaksınız. Bilmiyoruz dedik. Turuva ismini size vereyim dedi, biz de kabul ettik. Turuva şu anda Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ajansı konumunda.”