Türkmenoğlu
İnşaat Yapı Fuarı

SARISAÇ: VAN GÖLÜ TEHLİKE ALTINDA

SARISAÇ: VAN GÖLÜ TEHLİKE ALTINDA
14 Nisan 2021 06:58

Milletvekili Sarısaç: Van Gölü, etrafında kontrolsüz artan yapılaşma ve kirlilik nedeniyle tehlike altındadır.

İşte yapılan açıklama:

"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Dünyanın en büyük sodalı gölü olmasının yanında 3.755 km2’lik alanı ve 430 km’lik kıyı uzunluğuyla Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, çevresindeki yoğun yerleşim alanlarıyla bir yaşam alanıdır. Aynı şekilde ABD Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) düzenlediği fotoğraf yarışmasında birinci seçilerek de eşsizliğini kanıtlamış bir göldür. Buna rağmen Van Gölü, etrafında kontrolsüz artan yapılaşma ve kirlilik yüzünden büyük bir tehlike altındadır. Bunun önüne geçilmesi, gölün doğal dengesinin ve kültürel değerlerinin korunması için bir an önce harekete geçilmelidir. Bu nedenle Van Gölü havzasındaki kirliliğin sebeplerinin tespit edilerek gerekli koruma tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.






Murat SARISAÇ 

Van Milletvekili













GEREKÇE

Dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, endemik bir balık türü olan İnci Kefali ve içerdiği sazlıklarda yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün çevresinde bir milyondan fazla insan yaşamaktadır. Van Gölü’nün eşsizliği ve güzelliği, ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından düzenlenen fotoğraf yarışmasında da kanıtlanmıştır. Çünkü Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) çekilmiş onlarca fotoğraf arasında Van Gölü’nün uzaydan çekilmiş fotoğrafı birinci seçilmiştir. Bu süreçte Van halkı başta olmak üzere toplumun her kesiminden Van Gölü’ne karşı ortak bir hassasiyet ortaya çıkmasına rağmen Van Gölü’nün korunmasına dair kanun teklifi komisyonlarda bekletilmektedir. Oysaki artan nüfus oranına karşın ciddi ekolojik tedbirlerin alınmaması sonucunda insan kaynaklı kirlenmenin artmasıyla bugün Van Gölü’nün kirlilik sorunu endişe verici boyutlara ulaşmıştır.

Halkımızın “Van Denizi” olarak adlandırdığı Van Gölü, çevresinde Van, Edremit, Erciş, Gevaş, Tatvan, Muradiye, Adilcevaz ve Ahlat gibi nüfusu yoğun yerleşim yerlerine ev sahipliği yapan bir yaşam alanıdır. Buna karşın araştırmalar, bu yaşam alanının günden güne yok olmaya doğru gittiğini göstermektedir. Özellikle mevcut Kıyı Kanunu ve Çevre Kanunu hükümlerine rağmen göl havzasında bulunan kamu kurumlarına ait hizmet binaları ve sosyal tesislerin yarattığı kirliliğin yanında Hafriyat Yönetmeliği’ni yok sayan belediyeler tarafından göle dökülen asfalt ve molozlar da ciddi anlamda kirliliğe neden olmaktadır. Bunun yanında Van Gölü kıyısında bulunan çimento fabrikaları ve kum ocaklarının yasal mevzuatlara itibar etmemesi, kanalizasyon ve evsel atıkların doğrudan göle dökülmesi de gölün kirlenmesinde ciddi bir şekilde rol oynamaktadır. 

Van Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan raporda da Van Gölü’nün büyük ölçüde insan kaynaklı nedenlerle kirlendiği tespiti yapılırken yaşam kalitesi de bundan olumsuz etkilendiği gibi bugün Van Gölü turkuaz mavisi olan doğal rengini kaybederek yer yer açık kahverengi olmak üzere adeta gri renge dönüşmüştür. Yapılan bilimsel çalışmalar da Van Gölü sularının sodalı ve tuzlu olması nedeniyle besin zincirini çok kısa tuttuğunu ve bunun, sucul ekosistemin hassasiyetini arttırdığını göstermektedir. Dolayısıyla artan kirlilik gölün besin zincirinin herhangi bir düzeyini olumsuz yönde etkilediğinde bu zincirin diğer halkaları bundan çok daha hızlı ve telafisi imkansız bir şekilde etkilenecektir. Bu nedenle Van Gölü’nün biyolojik yapısı tamamen bozulmadan gerekli tedbirlerin derhal alınması gerekmektedir.

Şu bir gerçek ki Van Denizi; bio-çeşitlilik, endemik türler ve insan yaşamı açısından vazgeçilmeyecek kadar değerlidir. Dolayısıyla göl havzasında insan, toprak ve su ilişkisinin bozulmasıyla ekolojik dengenin tahrip edilmesi beraberinde çok ciddi sorunları ortaya çıkaracağı apaçıktır. Bugün gerekli tedbirler alınmadığında ortaya çıkabilecek sonucu gösteren birçok örnek bulunmaktadır. Orta Asya’da bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölü, yanlış politikalar ve kâr hırsı nedeniyle tamamen kuruyan göllerdendir. Bunun sonucunda Aral Gölü havzasında yeşil alanlar kurumuş, tarımsal faaliyetler bitmiş ve balıkçılık tamamen tükenerek milyonlarca insan işsiz kalmıştır. 

Ortadoğu’nun en büyük gölü olan İran’daki Urmiye Gölü de yapılan barajlar ve yanlış kullanım nedeniyle günden güne kururken ekolojik dengenin sağlanmaması durumunda milyonlarca insanın bundan etkileneceği bilimsel araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Bu nedenle iklim değişikliği, su kaynakları üzerinde yarattığı etkiyle Türkiye’yi de olumsuz etkileyerek göl ve derelerde kuraklığa neden olacağı ifade edilmektedir. 

Söz konusu gelişmeler; Van Gölü havzasındaki kirlenmenin önüne geçilmesi, gölün doğal dengesinin, kültürel değerlerinin korunması ve iklim değişikliğinin bölgeye etkisinin azaltılmasına yönelik gerekli adımların bir an önce atılması için bir alarm niteliğindedir. Bu nedenle Van Gölü havzasındaki kirliliğinin sebeplerinin tespit edilerek koruma tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması gerekmektedir."


Yorum Ekle

kod


Adres: Cumhuriyet Caddesi İş Bankası Karşısı İşlek İş Merkezi Kat:1 No:1 İpekyolu / VAN