1980’li yıllara kadar DSİ’de kehrizlerin bakımını yapan Kenkan kadroları vardı. 1983’de çıkan bir yasa ile lağvedilince 33 kehriz de yok oldu.
Karêz de denilen Kehriz suları Vanlıların hafızasında, tadı ise dilinde. İşte İkram Kali’nin kehriz suları ile ilgili o güzelim yazısı:
Van'ın can veren billur gibi suları içinde kehrizlerin farklı bir yeri vardır. Kehriz suyunu içenler, çocukluğunda kerhiz sularında serinleyenler, gazozlarını kerhiz sularında soğutanlar, kan gibi karpuzları kehriz sularında lezzetlendirenler, bahçelerini kehriz sularıyla sulayanlar şanslı imtiyazlı Vanlılardır.
Şebekeli içme suyu olmadığı dönemlerde rahmetli anam ve mahalleli kap kacağını Çavuşbaşı kehriz suyunun buz gibi berrak sularında yıkardı. Biz çocuklarda onlar işlerini yaparken hülyalara dalar su ile oynaşırdık. Su dolu bakraçların kulpundan tutarak taşımaya destek verirdik. Su taşırken marifet suyu dökmeden eve ulaştırmaktı. Kehriz başları dostlukların oluştuğu, anıların tazelendiği negatif düşüncelerin arındığı sohbet noktalarıydı. Van'ın nezaket medeniyet yansıyan toprak caddeleri, sokakları kehriz suları ile sulanarak doğal kokuya bürünürdü. Beşyol da kahveci Adil Ağar'ın soğut ağacının gölgelediği kahvesinin önünde tahta sandalyelerde çay yudumlayanların keyfine kehrizden akan su eşlik ederdi. En güzel çaylar kehriz sularıyla demlenirdi. Hamamlarda aklanıp paklananların bedenlerinden akan sularda kehriz suyuydu.
Kehrizler tarihte ilk kez, Orta Asya'da "Kares" adıyla yer altında tesis edilmiş. Orta Çağ da Çin'de başlayarak Anadolu'ya kadar uzanan tarihi İpek Yolu boyunca kervanların su ihtiyacını karşılamak üzere, belli aralıklarla çok sayıda kehrizler inşa edilmiş. Günümüzde Orta Asya'nın değişik bölgelerinde kehrizler kullanılmış
Tarihi İpek Yolu'nun kavşağında bulunan ve Orta Asya su geleneği esintisine uygun yapıda olan kehrizler Van ilimizde de inşa edilmiştir. Van'ın doğusunda bulunan Erek Dağı eteği ile Van Gölü kıyısı arasındaki yaklaşık 50.00 m.lik topoğrafik kot farkı Van'da kehriz yapılarının oluşmasına yardımcı olmuştur.
Kehrizler ülkemizde yalnızca Van Gölü Havzası (Van-Ahlat-Özalp-Saray) ve Şanlıurfa İli'nde bulunmaktadır. Van Şehir merkezinde sayıları 36 ile 48 arasında değişen kehrizlerden güzergahları tespit edilenlerin sayısı 22 adettir. Şehir dışındaki Saray ilçesinde yarı akar durumda olan bir kehriz, Özalp ilçesinin merkezinde ve Aşağı Dönerdere ile Yukarı Dönerdere köylerindeki kehrizler ile Van şehir merkezinin Taşkonak (Kasrik) Köyü'ndeki kehrizlere ait kalıntılara rastlanmıştır. Kehrizlerin Van da ilk kez hangi dönemde inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, Urartu döneminde inşa edildiğine dair görüşler vardır.
Osmanlı döneminde Van'ın her türlü su ihtiyacının kehrizlerden karşılandığı bilinmektedir. Kehriz tesisleri özel kanallar yardımıyla yer altı sızma suları güzergahlar boyunca toplayarak, Van'ın değişik mahallerine ulaşır. Kehriz kanal uzunlukları, 5 ile 15 km, kanal derinlikleri 6 ile 20 m, debileri ise 15 ile 140 lt/sn arasında değişmektedir.
Kehrizler 1970'li yıllara kadar çıktığı yerde içme suyu olarak kullanılmış ve kanallar yardımıyla bahçe ve tarla sulama ihtiyacını karşılamıştır. Bunun yanı sıra ender su yapılarının seçtiği sokaklarda psikolojik olarak ses ve ferahlık etkisi; sosyolojik olarak ayak üstü sohbet ve dayanışma etkisi; şehircilik olarak güzellik ve temizlik etkisini yansıtmıştır.
Kehrizlerin periyodik aylık ve yıllık bakım ve onarımları Osmanlı döneminde, vakıf ya da kenkan adı verilen özel görevli ekipler tarafından yapılmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise bu görev 1965 yılına karar Van Belediyesi tarafından işletilmiş. Daha sonraki yıllarda ise kehrizlerin bakım ve onarım görevi D.S.İ. XVII. Bölge Müdürlüğünce yapılmıştır.
Bugün akar durumda olan Tepebaşı Mahallesi'ndeki Alay Komutanlığı içinde yıkılmaktan kurtulan Sofu ve Eski Yengi Kehrizleri dışında diğer kehrizler işlemez durumdadır.
Doğup büyüdüğümüz Tepebeaşı/Çavuşbaşı mahallemiz kehrizlerin ve kenkanların otağıydı. Yaşamın bir döneminde veya tamamında kehriz suyuna dokunmak ondan güç ve enerji almak kehriz suyunun çocuğu olmaktır. Kehriz çocuğu olmak su ile neşelenip su ile heyecanlanmaktır. Kehriz suyunun çocuğu olmak iki ayağını kanalın üstünden karşıya atarak su ile sohbete dalmaktır.
Kehriz suyunun çocuğu olmak memlekete sevdalanmak, suyun akıntısında zamana yolculuk yapmaktır.
Fotoğraflar: İkram Kali