Üniversite adayları uzun bir sınav yolculuğunun sonuna geldiler. 2021 yılı YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler için tercih süreci başlıyor. Resmi tercih işlemleri 5-20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Adayların, istedikleri bir yükseköğretim programına yerleşmesinde, başarılı bir sınav geçirmek kadar bilinçli ve tutarlı bir tercih listesi oluşturmak da büyük önem taşıyor.
Peki YSK’de nasıl tercih yapılır? Tercih listesi oluştururken adaylar nelere dikkat etmeli, hangi kriterler esas alınmalı? Hangi yanlışlardan kaçınılmalı? Tercih kılavuzu puana mı yoksa sıralamaya göre mi doldurulmalı? Tüm bu soruları yanıtlamadan önce adayların kendilerine sorması gereken bir takım sorular mevcut. Adayların üniversite tercih kılavuzunu doldurmadan önce kendilerine sormaları gereken sorular başlıca şunlardır;
Hangi becerilere sahibim, ilgi alanlarım nelerdir?
Gelecekte hangi mesleği yapmak istiyorum?
Hangi mesleği yaparsam daha mutlu olurum?
Hangi bölümü okumak istiyorum?
Devlet üniversitesinde mi yoksa Vakıf üniversitesinde mi okumak istiyorum?
Hangi şehirde okumak istiyorum?
Benim için okuduğum şehir mi yoksa bolüm mü önemli?
Hayallerime ulaşabilmem için mezuna kalabilir miyim bir yıl daha çalışabilir miyim? Gibi…
Tercih yapmadan önce tercih kılavuzunu doldurmadan bunları düşünmeniz ve cevaplamanız verimli bir tercih süreci geçirmenize katkı sağlayacaktır. Çünkü istemediğiniz bir bölümde, istemediğiniz bir şehirde okursanız üniversite döneminiz hatta tüm yaşamınız kötü geçebilir. Dolayısıyla tercih yapmadan önce her şeyi tam anlamıyla düşünüp, doğru soruları kendinize sorun. Tam olarak ne istediğinize karar vermek sizi ve gelecekteki yaşamınızı olumlu etkileyecektir.
Peki doğru tercih için nelere dikkat edilmelidir?
Üniversite Tercihlerinde dikkat etmeniz gereken hususlar şunlardır;
Adaylar, ilgi ve yeteneklerine uygun bir meslek seçtiklerinde hem daha başarılı hem de daha mutlu olacaklarını göz ardı etmemelidir. Bu nedenle öncelikli olarak ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Seçilecek meslek grubundan kişilerle görüşmek ve çalışma ortamlarını incelemek de karar verirken yararlı olacaktır.
Tercih edeceğiniz üniversitenin kontenjan kılavuzunu dikkatli bir şekilde inceleyin.
Tercih edeceğiniz üniversite bölümleri ile ilgili belirlenmiş olan tüm koşulları öğrenmeniz önemlidir.
Puanınıza göre değil de, başarı sıranıza göre tercihlerde bulunmanız gerektiğini unutmamanız gerekir.
Mevcut sıralamanızı dikkate alarak bu sıralamaya göre geçen senenin puan sıralamasına göre hangi üniversitelere ve bölümlere yerleşebileceğinizi incelemeniz gerekir. Bu incelemenin ardından üniversite tercihinde bulunulmalıdır.
Tercihte bulunacağınız üniversitenin eğitimi hakkında bilgi edinin. Mümkünse yüz yüze gidip görüşebilirsiniz ya da tercih ettiğiniz üniversiteyi arayarak da bölüm hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Tercih ettiğiniz üniversitenin elde ettiği başarılarını ve istediğiniz bölümün akademik kadrosunu incelemeniz üniversite ve istediğiniz bölüm hakkında fikir sahibi olmanıza katkı sağlayacaktır.
Eğer üniversitede aktif bir öğrenci olmak olmak istiyorsanız tercih edeceğiniz üniversitenin etkinliklerini, sosyal aktivitelerini araştırabilirsiniz.
Tercihte bulunacağınız üniversitenin konumunu, bölümün yerleşkesini, barınma imkânlarını, yurtlarını varsa burs olanaklarını inceleyebilirsiniz.
Bir danışman gözetiminde tercih yapmanız sizler için daha sağlıklı olacaktır.
Özetle tercihlerinizde birçok faktörü dikkate almanızda sizin için yararlı olacaktır.
Son olarak sınav sürecinde olduğu gibi tercih sürecinde de öğrencilerin yanında olan ebeveynlere yönelik de önemli birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Sınavlar hayatın sonu olarak görülmemelidir. Böyle düşünülmesi hem çocukları hem de aileleri depresif bir sürece itecektir. Dolayısıyla depresif bir sürece girilmemelidir. Çünkü depresif bir süreç aile içi iletişimi de olumsuz etkileyecektir. Bunun yerine sağlıklı bir iletişim ortamı kurularak süreç değerlendirilmelidir. Bu süreçte özellikle ebeveynler baskı yapıp öğrenciyi bunaltmamalıdırlar bir diğer nokta ise öğrenci, arkadaşlarıyla ya da başka öğrencilerle kıyaslanmamalıdır. Böylesi bir kıyas öğrencinin benlik saygısını olumsuz etkileyecektir. Sınavlar hayatın sonu değildir. Hayatımız boyunca birçok sınav bizi bekliyor. Bu şekilde düşünülmesi faydalı olacaktır. Sınav sonucunun öğrencinin zekasının belirleyicisi ve ölçüsü olmadığı, öğrenci bir sene daha çalışırsa çok güzel sonuçlar elde edebileceği ve hedefini gerçekleştirebileceği de söylenebilir. Her zaman vurguladığım gibi ebeveynler tercih sürecinde de çocuklarına koşulsuz sevgiyle yaklaşılmalı ve bunu çocuğa hissettirilmelidirler.
Adaylar ve ebeveynler için sağlıklı ve verimli bir tercih dönemi olması dileğiyle.
Psikolog Cansu Emin