İşte o mesaj:
"İradeleri rahmet ve merhametle eğiten ve özgürleştiren oruç ibadetinin yerine getirildiği evrensel mesajını anlamak ve içselleştirmek üzere hayat kitabımız Kur’an’ı Kerim’in daha çok okunduğu, insani ve ahlaki erdemlerin daha güçlü bir şekilde hayata yansıdığı, sosyal yardımlaşmanın ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun canlandığı müstesna bir zaman dilimi olan Ramazan ayının hazzını ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı Ramazan ayı, eskimez öğüt ve çağrısıyla her dönem insanlığı aydınlatan, rehberliği ile insanlığı mutluluğa ve huzura götüren, taşıdığı değer ve anlamlar, getirdiği ahlak ve erdem ilkeleri ile daima taze ve yeni kalan Kur’an’ın indirildiği bir aydır. Ramazan, İslam’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlakını bütün insanlığa gösteren Allah Resul’ünün ‘inanarak ve karşılığını yalnız Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları bağışlanır’ müjdesinin gerçekleşeceği rahmet ve bağışlanma ayıdır. Ramazan, dünyanın sayısız nimetleri içinde Allah’ın lütfuna mazhar olan insanın belli bir süre zarfında bunlardan kendini uzak tutarak nefsini terbiye ederek, bir bakıma nimetin kadrini daha yakından bildiği, nimete ulaşamayan insanların halini anladığı ve paylaşmayı öğrendiği oruç ayıdır. Baştan sona bir feyz, rahmet ve bereket mevsimi olan bugünlerde iradeleri güçlendiren oruç, cömertliği, ikramı ve paylaşmayı öğreten iftar, ibadetin neşe ve coşkusunu bütün topluma yayan teravih, hayır ve bereketin ne olduğunu gösteren sahur, bütün bu yüksek değerlerin manevi dünyamızı kuşattığı Kadir Gecesi, akıl ve gönülleri manevi bir atmosferde zirveye taşıyan ve dini duygunun kolektif olarak paylaşılmasını sağlayan hatim ve mukabeleler, toplumun sosyal yaralarını saran zekat ve fitreler, toplumun birlik ve beraberliğini pekiştiren bayram ile Ramazan ayı, ferdi hayatta dindarlığın, sosyal hayatta dayanışma ve kaynaşmanın yoğun olarak yaşanmasına ve Müslümanlar olarak arınma ve yenilenme bilincimizin tazelenmesine vesile olur.
Asırlardır din ile bağını koparmadan sürdüren ve onu hayatına rehber edinen milletimiz, Ramazan ayının esenliğini, insanlığı mutluluğa erdiren manevi atmosferini nefislerinde, ailelerinde ve toplumlarında yaşamış ve yaşatmış, sevinçleri ve üzüntülerini birlikte paylaşmış, sofralarını ve gönüllerini muhtaçlara açmış, Ramazan ayını sadece dini değil, sosyal ve kültürel hayatları için de canlı bir dönem haline getirmişlerdir. Fert ve toplum olarak merhamete, sevgi ve saygıya ve birbirimizi anlamaya muhtaç olduğumuz günümüzde, Ramazan ayının insanların yalnız kendi dünyalarında, kendi hanelerin de, kendi sofralarında yaşadıkları bir neşe olarak kalmaması, güzelliklerin, yoksullarla, yetimlerle, kimsesizlerle ve yüreği yaralı insanlarla paylaşıldığı bir ay olması için bu maneviyatı bütün benliğimizle yaşamalıyız. Bu duygularla Ramazan ayının ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine, yeryüzündeki tüm mazlum ve kimsesizlerin kurtuluşuna, insanlığın barışı ve huzuruna vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ederim."