İşte o mesaj:
"Türk İstiklal Harbi’nin dönüm noktası olan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin; yok edilmek ve vatanından kovulmak istenen bir halkın, millet olmasında, ülkesini işgalcilerden elbirliği ile kurtarması ve özgür ve bağımsız yaşama isteğinin tezahürüdür. “30 Ağustos 1922; bu ülkenin topraklarında ‘Emperyalizmin jandarması’ olarak konuşlanan Yunan ordusunun perişan olduğu, büyük zaferin yaşandığı gündür.
Mustafa Kemal’in liderliğinde Anadolu halkı ile bütünleşen yurtsever insanlar, yiğitçe ve insanca mücadele ederek bu onursuzluğa son verdiler. Ya İstiklal ya ölüm şiarı ile harekete geçen Mustafa Kemal Atatürk ve vatansever Anadolu halkı, 19 Mayıs 1919 Samsun’da başlayan özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini, 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile taçlandırmıştı. Malazgirt Meydan Muharebesi, Anadolu kapılarını bu halka açmış, 30 Ağustos zaferi ise bu toprakların tapusunu bu aziz halka tescillemiştir” Aradan yüz yıl geçmesine rağmen batı emperyalizminin Türk toprakları yönelik saldırganlıklarının bitmediğin “Şu an Doğu Akdeniz’de yaşanan mücadele aynı şekil de bir bağımsızlık hak mücadelesidir. Kurtuluş mücadelesinde olduğu gibi bu günde karada, havada ve denizde halkımızın hak ve hukukunu korumak hepimizin toplumsal sorumluluğudur. Yunanistan’ın saldırgan ve hak tanımaz tavırlarına karşı Avrupa ve batının sessiz ve zımni desteği kabul edilebilir bir durum değildir.
Ülke olarak Yunanistan’ın bu şımarıklıklarına hiç bir zaman kayıtsız kalmayacak, haklı hak ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruyacağız. Bütün dünyanın bunu bilmesini istiyoruz. Bu anlamda başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bağımsızlık mücadelesinin tüm şehit ve gazilerini rahmet ve minnetle yad ediyor, ülkemizin birliği ve beraberliği, vatanın bölünmez bütünlüğü için hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum."