Özel Eğitim Dernekleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Doğu Anadolu Özel Eğitim Kurumları (DÖKDER) Başkanı Yusuf Ertaş, taleplerini sıraladı. İşte Ertaş'ın yaptığı açıklama::
"Değerli basın mensupları, ülkemizin güzide kurumları arasında yer alan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri uzun süredir zor günler yaşıyor. Bizim için her zaman özel çocuklarımız önceliğimiz olmuştur. Nitekim Van’da özel eğitim ve rehabilitasyon alanında şehrimizi iyi noktalara getirdiğimiz aşikardır.
Sosyal devlet olma gereği, insani ve vicdani duyarlılıkla, 2005 yılında dünyaya örnek olacak bir çalışmaya imza atılarak 5378 sayılı “Engelliler Kanunu” çıkarıldı. Engelli yavrularımız, resmî özel eğitim kurumları ile birlikte, sosyal güvencesi olmasa da özel özel eğitim Kurumlarında destek eğitimi almaya başladı. Gerek 2005 yılında çıkarılan “Engelliler Kanunu” ve gerekse 2010 yılında yapılan “Anayasa Değişikliği” ile birlikte hem mevzuat hem zihniyet hem de uygulamalar açısından bakıldığında engellilerin hayatında devrim sayılabilecek gelişmelere şahit olduk.
Bu zihniyet devriminin ete kemiğe bürünmüş hali olan Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde 2005 yılı öncesinde toplam 35 bin engelli birey eğitim alırken bugün itibariyle; 81 ilimizde, 3 bin 243 eğitim kurumu ile 569 bin özel gereksinimle bireye 55 bin 90 nitelikli uzman personel ve dünyaya örnek gösterilebilecek bir modelle hizmet verilmektedir.
Verilen bu eğitimlerle birçok engelli yavrumuz akranları ile arasındaki mesafeyi kapatmış, bulunduğu çevrede sosyal kabul görmüş, bir yetişkine ihtiyaç duymaksızın bağımsız yaşam becerileri kazanmış, akademik ve/veya mesleki becerilerini geliştirmiştir.
Bununla birlikte; özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin sunmuş olduğu hizmetlerin gelişerek devam edebilmesi, nitelik ve nicelik yönünden sürdürülebilir duruma gelmesi için geçmişten bugüne biriken sorunların çözüme kavuşması gerekmektedir. Kurumlarımız, SGK ve vergi borcunu düzenli ödeyen, borcu bulunmayan kurumlardır. Gelinen noktada kurumlarımız, bürokratik süreçlerde yaşanan aksamalar ve eğitim ücreti belirlemesinde standardın olmaması sebebiyle geçmişten bugüne gelen ekonomik problemlerle baş başa kalmıştır.
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine her bir engelli birey için ödenen eğitim ücreti 2006 öncesi dönemde asgari ücrete eş değerken, yıllar içinde eriyerek, bugün itibariyle kurumlarımıza ödenen rakamlar asgari ücretin 5’te biri seviyelerine gerilemiş durumdadır.
Kira ve personel giderleri, yıllardır “ücretsiz” olarak verdiğimiz öğrenci taşıma (servis) hizmeti ve genel giderlerimiz, maliyet açısından sürdürülebilir olmaktan uzaktır. Kiralar yüzde 400-500 oranında artmıştır. Bu durum maalesef elimizi kolumuzu bağlıyor ve bizi işimizi yapılamaz hale getiriyor. Malumunuz yeni asgari ücret açıklandı ve şu anda bize bir personeli maliyeti ,25 bin ile 26 bin TL’yi buluyor. Ne yazık ki 2006'dan bu yana sürekli olarak enflasyona eziliyoruz.
Değerli basın mensupları;
Sizler aracılığıyla çözüm ve taleplerimizi sıralamak istiyoruz.
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde hizmet alan her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına; 8 saat bireysel ve 4 saat grup eğitimi karşılığında KDV dahil net asgari ücretin yüzde 50’si ödenir’’ hükmü eklenmelidir.
Bireysel eğitim ücreti 1 saatlik, asgari ücretin yüzde 5’i olarak toplamda 8 saat çarpı yüzde 5 ile toplam yüzde 40 ve grup eğitimi ücreti asgari ücretin yüzde 2,5 olarak toplamda, 4 saat çarpı yüzde 2,5 toplam yüzde 10 olmak üzere, genel toplamda, net asgari ücretin yüzde 50’si hükmünün eklenmesi ile sorun çözüme kavuşacaktır.
Van’dan örnek verecek olursak. Van’da 56 adet özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde, 9 bin 600 özel çocuk eğitim alıyor. Rehabilitasyon merkezlerinin kuruluş amaçlarından birisinin özel çocukları hayata hazırlamaya çalışmaktır. Ülke genelinde olduğu gibi Van’da da her yıl kendimizi geliştirerek kamuoyunun karşısına geçiyoruz. Özel çocuklarımızın eğitim kalitesini yükseltiyoruz. Örneğin Van’da 20 engelli çocuğumuzu üniversitelere yerleştirdik. Gururla söylüyoruz ki çocuklarımızı, topluma kazandırmaktan ziyade üniversite öğrencisi olabilecek potansiyele getirdik. Biz bunu gururla her yerde anlatıyoruz. Van olarak çok iyi bir yerdeyiz, fiziki, materyal ve eğitim kalitesi yönünden iyi bir yerdeyiz. Denetimlerden geçen kurumlarımız bakanlık raporlarında teşekkür alıyor. Bizim için de gurur verici olan budur. Türkiye genelinde standartların üzerinde kurumlarımız var.
Kurumlarımızda öğretmenlerimizi tutmakta zorlanıyoruz. Özel kurumlarla milli eğitim arasındaki maaş farkından kaynaklı öğretmenler daha çok KPSS'ye çalışıp devlete atanmak istiyor. Oysa öncesinde böyle değildi, biz devlette çalışan öğretmeni alıp kendi kurumlarımızda istihdam ediyorduk ve daha fazla maaş veriyorduk. Şimdi ise öğretmenlerimizin aklı milli eğitimde kalıyor. Eğitimin kalitesini daha da artırmak istiyorsak öğretmenlerimize iyi bir maaş vermeliyiz. Özel anlamını taşıyabilecek şartlara sahip olmamız lazım, bunun mücadelesini de veriyoruz.
Ülkemizde özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin istikrarı noktasında taleplerimizi dikkate alan Sayın Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin’den yeni taleplerimizi değerlendirmesini rica ediyoruz. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’ten gerekli ekonomik düzenlemeleri yapmasını rica ediyoruz.
Van’da hizmetlerimizi sürdürme noktasında bizlere destek olan Sayın Van Valimiz Ozan Balcı’ya, Van İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Mehmet Nuretttin Aras’a ve tüm yetkililere teşekkür ediyoruz.
Bizler büyük bir eğitim camiası olarak özel ve güzel çocuklarımıza daha uygun koşullarda hizmet etmek istiyoruz. Bu kapsamda ücretlerde iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz. Özel çocuklarımızın, güzel çocuğunuz çocuklarımızın geleceğine umut olan bu kurumlarımızın kapanmaması gerekiyor."