Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer, 14
Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle tarım ve hayvancılığa dair açıklamalarda
bulundu. İşte Başkan Süer’in açıklaması:
“Çiftçilerimiz
Kıymetli Hazinemizdir”
“İnsanlığın varlığından beri tarım ve hayvancılık
ile kutsal bir görev yapan çiftçilerimiz, emek vermeye devam ediyor. İklim ve
verimli topraklarımız ile güzel ülkemizde eken-biçen ve hasat eden
çiftçilerimiz en kıymetli hazinemizdir.
“Gelecek Tarım ve Hayvancılıkta”
“Hem bölgemiz hem de ülkemiz için ziraat olmazsa olmazdır. Geleceğin tarım
ve hayvancılıkta olduğunun bilincine varmalıyız. İnsan neslinin geleceği, tarım
ve hayvancılıktadır. Pandemi sürecinde
insanların büyük bir telaş içerisine girdi. Marketlerde yoğunluk yaşandı. O
süreçte tarım ve hayvancılık üretiminin de büyük bir sekteye uğraması
nedeniyle, herkes telaş içerisine girdi. İnsanlar gıdaya ulaşamayacağını
düşünerek 2-3 aylık alışverişler yaptı. Bu da gösteriyor ki insan hayatının
devamlılığı olan temel beslenme ürünleri çok kıymetlidir. Tarımsal ve hayvansal
ürünlerin üretimi vazgeçilmezdir.”
“Tarım Ekonomisinin Can Damarı Van,
125 Milyonluk Hinterlanda Hitap Ediyor”
“Tarım, ülkemizin kalkınmasında ve ekonomimizin
büyümesinde can damar sektörler arasındadır. Türkiye’nin tarım ve hayvancılığa
dayalı önemli kentlerden biridir. Van da bu sektörü bağrında barındırıyor. Van ekonomisinin önemli bir kısmı başta
küçükbaş hayvancılık olmak üzere tarım hayvancılığa ve hayvan ürünlerini
işleyen sanayiye dayanıyor. 13 milyon 600 bin dekarlık çayır ve mera alanına
sahip Van’ın, 3 milyon 551 bin 257 dekarlık tarım alanı işleniyor. 1 milyon 359
bin 22 hektar mera alanımız ile ülkemizin toplam mera varlığının yüzde 10’nunu
oluşturuyoruz. Van’da yaklaşık 40 bin çiftçimiz, bereketli topraklarımızda emek
veriyor. Faal nüfusumuzun yaklaşık yüzde 20-25’i, kırsal nüfusun ise yaklaşık
yüzde 75-80’i tarım ve hayvancılık sektörü ile bağlantılı olarak çalışıyor.
Van, cumhuriyet tarihi boyunca küçükbaş hayvan
sayısındaki birinciliğini korudu. Ülkemizin yüzde 6,27 küçükbaş hayvancılığı
ile Türkiye birincisi olan Van’da, TÜİK 2023 verilerine göre, 3 milyon 280 bin
145 adet küçükbaş bulunuyor. Van’da, 2 milyon 993 bin 722 koyun bulunuyor.
Van’da 133 bin 193 büyükbaş, 462 bin 32 kanatlı hayvan bulunuyor. Geçen yıl Van’da
22 bin 211 ton kırmızı et, 298 bin 650 ton süt, 176 bin 713 kovanda 2 bin 225
ton bal ve 62 bin 100 adet yumurta üretildi.
Canlı hayvan ihraç ederken, ithal eden bir ülke
konumuna geldik. Tarımsal ve hayvansal üretimde dış ticaret açığımız var. Van,
1980-1990’lı yıllarda Ortadoğu’ya canlı hayvan ihraç ediyordu. İran, Irak,
Azerbaycan ve Ermenistan ile Türkiye’nin Ortadoğu ve Orta Asya’ya açılan kapısı
konumunda olan Van, 125 milyonluk hinterlanda hitap eden bir konumdadır.
Tarımsal ve hayvansal ürünlerde iç talebin artış eğiliminde ve ithalatın yüksek
olması, Van ve bölgemiz için önemli bir fırsat oluşturuyor.
Van Otlu Peyniri’nin de endemik ot türlerini
barındıran şehrimizde 673 yayla bulunuyor. Yaylalar ve meralar canlandırılmalı
ve daha fazla verim için ıslah edilen arazilerin oranı acil olarak artırılmalıdır.
Islah çalışmalarının yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca Nadasa
bırakılan tarım arazisi alanının hayli fazla olması ve atıl durumda kalmasının
önüne geçecek politikalar hayat bulmalıdır.”
“İran
ile Tarım Sınır ve Tarım Dış Ticaret Potansiyeli Artırılmalıdır”
“Türkiye-İran dış ticaret hacminin 30 milyar dolara
yükseltilmesi kıymetlidir. Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere tüm sektörlerde
sınır ticareti teşvikleri arttırılabilir. Tarım dış ticareti teşvik
edilmelidir. Tarımsal ürünlerin İran’dan alınıp satılması konusunda VANTB,
oluşturulacak kurullarda yer almalıdır. 114 km. olan Van İskelesi-İran arası
demiryolu ile ticaretin devamlılığı esastır. Sınır ticaretinde tarım ve
hayvancılık ürünlerinde kotalar karşılıklı olarak kaldırılmalı ya da minimize
edilmelidir. Böylece potansiyelimiz yükselebilir.
Doğu Anadolu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü
Van’da bulunuyor ancak Van’da alınan numuneler çoğunlukla Mersin ve Ankara’ya
gönderiliyor. İhtisas Gümrüğü yetkisi verilmesi gereken Kapıköy Gümrük
Kapısı'nda tam donanımlı laboratuvar kurulmalıdır. Van Lojistik Merkez Üssü projesi
hayat bulmalıdır.”
“Bölgeye
Özel Devlet Destekleri Sunulmalıdır”
“Çalışan vefakâr çiftçilerimize, daha fazla
üretebilmesi için verilen destekler artırılmalıdır. Tarım ve hayvancılığın
sekteye uğramaması için çiftçilerimizin verdiği büyük emeklerin karşılığını
alması önemlidir. Devletimizin çiftçilerimize sunduğu destekler,
potansiyelimize olumlu olarak yansımaktadır. Pozitif destek çiftçilerimizin
üretimine büyük katkı sunuyor. Tarımsal yatırımlarının istenen boyuta ulaşması
için bölgemize özel ekonomik teşvik ve destek paketleri uygulanmalıdır. Yaşanan
son ekonomik gelişmeler dikkate alınarak çiftçilerimize hibe kredi ya da
faizsiz desteğin yanı sıra akaryakıt ve yem bitkileri desteği de sunulmalıdır. Tarım
aletleri ve makine alımlarında hibe destekler verilmelidir. Küçükbaş ve
büyükbaş hayvancılık kapsamında devlet destekleri artırılmalıdır. Kamu
bankaları limitleri artırarak ve kredi koşullarını kolaylaştırarak, finansa
erişimi sağlamalıdır. Verilen mazot ve gübre desteklerinin nakdi olarak
ödenmelidir.”
“GES ve RES ile
Enerji Yükü Ortadan Kaldırılabilir”
“Özellikle endüstriyel tarım yapan
firmalarımızın önemli bir enerji sorunu var. Devlet destekli Güneş Enerjisi
Santrali yenilenebilir enerji (GES) ve Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) projeleri
ile çiftçilerimizin enerji yükü azaltılmalıdır. Jeotermal kaynaklarımızı, organize
jeotermal sera bölgesinde değerlendirebiliriz.”
“Van
Gölü’ndeki Uranyum, 7,5 Milyar Dolar Değerinde”
“2015 yılında yapılan araştırmalara göre Van
Gölü’nde, piyasa değeri 7,5 milyar dolar olan 50 bin tonluk uranyum vardır. Bu
da Türkiye’nin 50 yıllık uranyum ihtiyacını karşılıyor. Uranyumun çıkarılması
çalışmaları enerji alanında Van’a büyük bir değer katacaktır.”
“Dijital-Endüstriyel
Tarım ve Hayvancılık Van’ı Geliştirir”
“Geleneksel tarım yerine, Dijital ve Endüstriyel
Tarım ve Hayvancılığa geçilmesi hiç şüphesiz ki büyümeyi ve kalkınmayı
hızlandıracağı bilinmektedir. İklim nedeniyle zorlu kış şartlarının uzun süre
devam ettiği Van, Bitlis, Hakkari ve Muş illerinden oluşan TRB 2 bölgesinde
çiftçilerimize bu yönde destekler sunulmalıdır. Böylece daha bilinçli ve
profesyonel çiftçi ve firmalar ile planlı tarım uygulanabilir.”
“Sürekli
Gelişen Van’da İşlerin Yoluna Gireceğine İnanıyoruz”
“Tarihi ve turistik değerleri bakımından bazı dünya
değerlerini bağrında barındıran ve turizm şehri olan Van’da yeni turizm
otelcilik projelerine daha fazla destek verilmelidir. Kırsal turizm ön plana
çıkarılabilir. Gastro Van değerleri hizmete sunulabilir. Van’da Liman
Başkanlığı’nın kurulması ve TMO Başmüdürlüğünün açılması önemlidir. Kuzey Van
Gölü Demiryolu Projesi, Van Çevre Yolu ve Van-Şırnak karayolunu tamamlayan,
merkezinde tramvay ve deniz otobüsü yolcu taşımacılığının yapıldığı bir Van
istiyoruz. Sürekli gelişen Van’da işlerin yoluna gireceğine inanıyoruz.”
“İşsiz Sayısı Fazla, Van’ın Genç Potansiyelini
Değerlendirmeliyiz”
“2023 yılı İşgücü Piyasası Araştırması’na göre, işgücüne katılım oranı yüzde
49,7 seviyesinde. İşsizliğin en yüksek olduğu Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’yi
kapsayan TRB2 bölgesindeyiz. TÜİK'in 2023 verilerine göre, bölgede kayıtlı
işsizlik oranı yüzde 17,2 olarak gerçekleşti. 2023 yılı sonu itibarıyla Van’da
kayıtlı işsizlerin sayısı 39 bin 459 oldu. Hem Van hem de bölgemizde büyük bir
genç işsizlik sorunu var. Van’da, 15-24 yaş arası genç nüfus oranı 217 bin 452
ile yüzde 19,29’u buldu. 277 bin 484 ile 25-39 yaş arası nüfus oranı ise yüzde
24,61 olarak gerçekleşti. Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’yi kapsayan TRB2
bölgesinde 15 yaş ve üstü 1 milyon 436 bin genç var. Bu durum hem Van için hem
de bölgemiz için büyük bir iş potansiyeli demektir. Genç potansiyeli
değerlendirmek gerekiyor.”
“Kamu
Tarım İşçiliği Dönemi Başlamalı ve Tarım Meslekleri Verilmeli”
“Tarım
mesleklerinin edindirilmesi konusunda ilgili kurumlar aracılığıyla tarım meslek
edindirme kursları açılabilir. Firmalar eliyle İş Garantili Meslek Edindirme
Kursları Projesi hayata geçirilebilir. Sürü Yöneticiliği, Paketleme Elemanı,
Seracılık, Manav, Doğa ve Tarım Bakıcısı, Tarımsal Dış Ticaret Eğitimi vb. kurslar
açılabilir. Tarım işçiliğine teşvik getirilmelidir. Her köye, mesleki atamalar
gerçekleştirilmelidir.”
“Tarımsal
Yatırım Olanakları Göçü ve İşsizliği Önleyebilir”
“Nüfusu 1 milyon 127 bin 612 olan Van’da, 11 bin
215 işyerinde 125 bin 893 kişi sigortalı olarak çalışıyor. Oysa bu rakam tarım
ve hayvancılık yatırım olanakları ile daha da artırılabilir. Batıya göç
veren ve Türkiye’nin en çok göç alan 30 büyükşehrinden biri olan Van, TÜİK 2022
verilerine göre, 33 bin 900 göç alırken, 62 bin 400 kişi göç etti. Tarımsal potansiyelin
tam kapasite ile değerlendirilmesi durumunda, 90’lı yıllardan buyana devam eden
göç sorununa bir nebze olsun çözüm olabileceğine inanıyoruz.”
“Kentsel
Tarım Uygulamaları Hayata Geçirilmelidir”
“Van’ın en
büyük geçim kaynaklarından biri tarım ve hayvancılıktır ancak girdi
maliyetlerinin artması nedeniyle tarım ve hayvancılık yapılamaz bir duruma
gelmiştir. Akaryakıt, yem, enerji, personel, kira vb. giderler çiftçimizi çok
zorluyor. Kırsal mahallelerde yaşayan çiftçilerimizin hem sosyal güvencesine
hem de sosyal yaşamına katkıda bulunmalı ki bu kişiler çiftçilik yapsın ve
topraklarını bırakmasın. Çiftçilerimizin emeğinin karşılığını alabilmesi hayati
derecededir. Tahsis
edilecek kamu arazilerinde yapılabilecek olan, Kent tarım-hayvancılık uygulamaları ile göç ve
işsizlik bir nebze de olsa azaltılabilir.”
“İhraç
Eden Ülkeden, İthal Eden Ülke Konumuna Geldik”
“Türkiye küçükbaş hayvan varlığında lider konumda
olan Van’da, 1970'li ve 1980'li 7-7,5 milyon civarında hayvan varlığımız
bulunuyordu. Bu sayı şimdilerde maalesef yaklaşık 3 milyona düştü. 70’li, 80’li
yıllarda Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi
Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere Afrika, Libya, Mısır, dağılmadan önce
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne Türkiye’den canlı hayvan ve et ihraç
edilirdi. Bunun büyük bir bölümü de Van’dan gönderilirdi. Şimdi ise ithal ediyoruz.
Dişi hayvan ihracatına hiçbir zaman izin verilmediği, 1980’li yıllardaki
politikalar gibi hayvancılık yine koruma altında olmalı.”
“Et
Fiyatlarının Düşmesi için Hayvan Sayısı Artırılmalı”
“1994’de kilosu 19 lira olan et,
2020’de 60 lira oldu. Son 4 yılda ise yüksek düzeyde artış göstererek çeşidine
göre 450-900 TL’yi bulmuştur. Et ve Süt Kurumu’nda ise 279-600 TL’ye kadar
satılıyor. Türkiye’de et fiyatları son dönemlerde yüksek bir artış meydana
geldiğini görüyoruz. Arz düşüşünün yaşanması et fiyatlarının yükselmesine neden
olmuştur. Kombine ırk hayvanları kullanılarak hem et hem de süt üretimi
arttırılabilir. Süt hayvanları kesilmek zorunda
kalınıyor oysa ana olmadan dana olmaz.”
“Rekoltelerin Artmasını Bekliyoruz”
“Son 21 yılın en yağışlı dönemini yaşıyoruz. Bu yıl mart, nisan ve mayıs aylarında
yağmur bereketiyle gelmiştir. Rekor düzeydeki yağışlar, çiftçimizi
sevindirmiştir. Rekoltelerin artmasını bekliyoruz.”
“TMO Piyasanın Üzerinde Fiyatlar ile Satın Almalı”
“Toprak
Mahsulleri Ofisi (TMO), hububatları piyasaların üzerinde bir fiyata satın
almalıdır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin yaptığı açıklamaya göre, 1
kilogram buğdayın maliyeti 10 lira 87 kuruştur. Yıllık enflasyon, mazotta yüzde
100’ün üzerinde zam, gübrede yüzde 40’lık zam, ilaç, araç ve gereç ile diğer
masraflar da göz önünde bulundurularak, hububatlar maliyetleri ve verilen
emekleri karşılayacak fiyatlar ile alınmalıdır.”
“Çiftçimizin
Önemli Bir Pazar-Piyasa Sorunu Vardır”
“Her çiftçi ve besici kendi imkanları ile ayakta
durmaya çalışıyor. Ham madde alımında ve ürün satışında dar bir pazar alanı
bulunuyor. Nakliye başlı başına büyük bir sorun teşkil ediyor. Ürünlerin piyasa
bulma ve pazarlama sorunu çiftçilerimize verilecek teşvik ile kooperatif ve
birlik kurmaları sağlanmalıdır.
“Van
Balığı ve Su Ürünleri Balıkçılığı Desteği Kıymetlidir”
“Yaklaşık 14 bin kişiye ekmek kapısı olan ve 39 adet
tesisin bulunduğu Van’da, Van Balığı İnci Kefali başta olmak üzere, alabalık,
sazan, karabalık, kaya balıkçılığı yapılıyor. 2023 yılında, 2 bin 625 ton iç su
balığı, 8 Bin 750 ton ise Van Balığı İnci Kefali avlandı. İşleme tesisleri ile Van
Balığı İnci Kefali Döneri, Köftesi ve Ton Balığı Projesi ile alabalık, su
ürünleri balıkçılığı (fileto) desteklenmelidir. Çanakkale Dardanel Ton ile
yapılan görüşmeler hızlandırılmalıdır.”
“Norduz
Koyunu ve Gürpınar İlçesi Ayrı Değerlendirilmelidir”
“Coğrafi olarak Türkiye’nin en büyük ilçesi olan
Gürpınar, ayrıca değerlendirilmelidir. Özellikle dünyada sadece Gürpınar’da
olan 12 kaburgalı Norduz koyununun tanıtımı için, Gürpınar’ın ilçe olduğu tarih
seçilerek o gün Norduz Koyunu Günü ilan edilmelidir ve Norduz Koyunu Festivali
ile şenlikler yapılmalıdır.”
“Dikey
Tarım Uygulamalarını Öne Çıkaralım”
“Ülkemizde yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan dikey
tarım uygulamalarını Van’da başlatmak istiyoruz. Topraksız tarım olarak
nitelendirilen dikey tarım için harekete geçmenin zamanı geldi.
“Van’ın
Perlit Hazinesini Değerlendirilelim”
“Özellikle Van’da, 1 milyar 350 milyon ton rezervi bulunan
perlit hazinesi mutlaka değerlendirilmelidir. Topraksız tarım
uygulamaları arasında yer alan perlit ile tarımı yaygınlaştırabiliriz. Perlit çiçek, sebze ve meyve
köklendirilmelerinde kullanarak, domates ve salatalık başta olmak üzere çeşitli
sebze ve meyveler üremek mümkündür.”
“Sulama Kanalları ve Barajlara Önem Verilmelidir”
“Kuraklığın
getirdiği tarımsal ve hayvansal su sorunu çözüm bekliyor. Van’da bulunan 63 bin 199 hektarlık, 11 sulak alan
korunmalıdır. 80 kilometrelik uzunluğu olan ve Karasu üzerine inşa edilen, 32
mahalle ile 140 bin dönüm araziyi sulayan Sarımehmet Barajı’nın 32 yıllık ömrü
kaldı. Barajın mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Yağmur suları depolama sistemi ve
Hayvan İçme Suyu (HİS) ile su kaynaklarımızı değerlendirebiliriz.”
“Van’daki İlk Sanayileşme Hareketleri
Çok Önemliydi”
“İlimizde ilk önemli sanayileşme hareketi, 1969 yılında üretime başlayan Van
Çimento Fabrikası ile başladı. 1976’da Van Yün İpliği Sanayi, 1977’de Van-Et Entegre Et Sanayi, 1980’de Et ve Balık
Kurumu Van Et Kombinası, 1981’de Sümer Holding A.Ş. Van Deri ve Kundura Sanayi
İşletmesi, 1989’da Türkiye Şeker Fabrikaları Erciş Şeker Fabrikası ve 1998’de
Van Organize Sanayi Bölgesi takip etmiştir. Ardından, un-yem, ağaç-plastik
sanayi, tarım-süt ve süt ürünleri işletmeleri ve çeşitli sektörlerde gelişim
olmuştur.”
“Süt
İşletmeleri Tarihi Öneme Sahipti”
“Dönerdere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 1966’da,
Emek Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 1967’de, Van Süt 1974’de, Kır Gülü Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi ise (İşletme Van YYÜ’deydi) 1998’de kuruldu. Dört
işletmede o dönem, günlük var olan toplam 48 tonluk kapasitenin 13 tonluk kısmı
değerlendirilebiliyordu. Van Süt önce İl Özel İdare’ye devredildi, ardından
özelleştirildi.”
“Van’ın
Bir Yün Fabrikasına İhtiyacı Var”
“Van Yün ve İplik Fabrikası’nın çalıştığı günlerin
özlemi içerisindeyiz. Bir konsorsiyum oluşturularak Van’da yün ve iplik
fabrikası kurulabilir. 90’lı yıllarda en büyük gücü olan fabrikaların tarihe
karışması üzüntü vericidir.”
“Koyun
Derisi Artık Yeterince Değerlendirilemiyor”
“Bir zamanlar hayvan derisi ve yünü çok kıymetliydi.
Şimdilerde ise değerlendirilemiyor. 1990’lı yıllarda etin kilosu 15 lira iken
koyun derisi 90-100 lira arasındaydı. Bu da 6-7 kilo et fiyatına denk
geliyordu. Türkiye’de 1990’da, 10 milyon 300 bin adet olan koyun derisi sayısı,
2007’de 6 milyon 900 Bin oldu. Türkiye koyun derisinde artık net ithalatçı bir
ülke oldu.”
“Çiftçilerimizin
Gününü Yürekten Kutluyorum”
“Bereketli topraklarımızda alın teri döken, toprağı
yoğuran, tarladan soframıza gelen her türlü nimette büyük emeği olan tüm
çiftçilerimizin, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyoruz. Tarım ve
hayvancılık sektörünün tüm emektarlarına en içten sevgilerimi ve saygılarımı
sunuyorum.”