Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, çevre koruma çalışanlarıyla bir araya gelme etkinliklerinin çerçevesinde İpekyolu Belediyesi çevre koruma çalışanlarının ikinci vardiyasıyla bir araya geldi. Pazartesi günü başlatılan temizlik seferberliğinin hemen ardından gerçekleşen buluşmada konuşan Eşbaşkanlar, kent temizliği ve temizlik kültürünün önemine vurgu yaptı.
Van Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından ortaklaşa yürütülen temizlik seferberliği sonrası Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan ile İpekyolu Belediye Eşbaşkanı Cevdet Altındağ, İpekyolu Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü çalışanlarıyla bir araya geldi.
Düzenlenen yemekli toplantıya Eşbaşkanların yanı sıra Büyükşehir Belediyesi yönetim kademesi, Meclis Başkan Vekili Tuncer Sağnıç, DEM Parti Grup Sözcüsü Dilgeş Aslan, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda çevre koruma çalışanı katıldı. İlki bir süre önce düzenlenen buluşmanın ikinci vardiyasında yer alan çalışanlarla birlikte yemek yiyen Eşbaşkanlar, sorun ve taleplerini dinledi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Altındağ, İpekyolu ilçesinin büyük ilçe olduğunu belirterek, ilçenin temizlik yükünün de bu nedenle ağır olduğunu söyledi. “Yaptığınız işin kıymetini işin içinde olanlar bilir” diyen Altındağ, herkesin bu kıymeti bilerek, buna göre hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. Altındağ, bundan sonra da her zaman çevre koruma çalışanlarının yanında olacaklarını vurguladı.
‘Alın teri döken her emekçinin başımız üzerinde yeri var’
Daha sonra konuşan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, çevre koruma alanında çalışan emekçileri çok önemsediklerini belirterek, “Biz arkadaşlarımızı çok önemsiyoruz, değer veriyoruz. Ne kadar büyük bir emek ortaya koyduklarını çok iyi biliyoruz. Biz emekten yana, emekçi bir gelenekten geliyoruz. Bu nedenle alın teri döken her emekçinin başımız üstünde yeri var. Bunu gösterme adına zaman zaman bu şekilde bir araya gelip birbirimizi dinleme, anlamaya dönük etkinlikler düzenliyoruz. Bu yöntemin sorunların çözümüne katkı sunacağını düşünüyoruz” dedi.
‘Halka hizmeti bir borç bilmemiz lazım’
“Bizler hepimiz aynı noktadayız, aynı yolun yolcusuyuz” diyen Zeydan, şöyle devam etti: “Hepimizin aynı amacı var; bu kente, bu halka hizmet etmek. Kimimiz, belediye başkanı, kimimiz daire başkanı veya çevre korumada çalışan bir emekçi olabiliriz. Ama amacımız aynı. Her ne kadar farklı yerlerde olsak da bu halkın sayesinde, bu kentin sayesinde evimize ekmek götürdüğümüzü bilmemiz gerekiyor. Nasıl ki bizim bu kent üzerinde hakkımız varsa, bu kentte yaşayan insanların bu kent üzerinde hakkı daha fazladır. Bu nedenle bizim bu kent halkına hizmeti bir borç bilmemiz lazım. Elbette zaman zaman bazı aksaklıklar yaşıyoruz ancak bu emekçi arkadaşlarımızın çalışmadığı anlamına gelmiyor. Lakin bizim de sorumluluklarımızı unutmamamız lazım. Bunu yerine getirmemiz lazım. Evet, sorun ve sıkıntılarımız var. Çoğu zaman bu birim sürgün yeri olarak görülmekte. Ancak bilinmesini isteriz ki biz asla bunu böyle görmüyoruz. Emeğin ve emekçinin döktüğü alın terinin her bir damlasının ne kadar değerli olduğunu bilen bir gelenekten geliyoruz.
Nasıl ki bunu biliyoruz, çözümün de bizde olduğunu biliyoruz. Örneğin bu alanda çalışan emekçinin alın terinin hakkını sonuna kadar almaları için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Yine sorunların çözümü konusunda ilçe belediyelerimizi asla yalnız bırakmayacağız.”
‘Bu kenti korumak hepimizin görevi’
Yaz ayında havaların ısınmasıyla birlikte çöp sorununun daha fazla ön plana çıktığını vurgulayan Zeydan, “Yalnız şunu iyi bilmemiz gerekiyor ki bizim bu kenti koruma gibi önemli bir sorumluluğumuz var. Tarihi yapılarıyla, doğasıyla gölüyle bu kenti en iyi şekilde korumamız gerekiyor. Nasıl ki bu kenti birlikte yöneteceğiz diyorsak, bu belediyeler halkın belediyeleri diyorsak, bu kenti en iyi şekilde yönetmek ve korumak da bizim en temel sorumluluğumuzdur. Nasıl ki çevre koruma çalışanları sabahın erken saatinde ve gece yarısı çöpleri sokaklardan temizliyorsa, kent halkının da bu konuda duyarlılık göstermesi, vakitsiz bir şekilde çöplerini sokağa bırakmaması gerekiyor. Bu kentte bir temizlik kültürü oluşması gerekiyor. Herkesin kendi evinin önünü, dükkanının önünü temiz tutma sorumluluğu olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bizim dünya güzeli bir şehrimiz var. Kentimizin tüm güzelliklerini daha iyi koruyarak, daha temiz tutarak, kenti geleceğe taşıma, çocuklarımıza miras bırakma gibi bir görevimiz var. Bundan sonraki süreçte de sizleri, diğer arkadaşlarımızı, halkı daha fazla dinleyerek bu süreci en iyi şekilde yönetmeye çalışacağız” diye konuştu.
‘Bizler her zaman yanınızda olacağız’
Daha sonra söz alan Eşbaşkan Neslihan Şedal, seçimin üzerinden 5 aylık bir zaman geçtiğini belirterek, “Bizler, yerelde demokrasiyi ilmek ilmek örmek, burada emek verenlerin tamamını söz ve karar sahibi yapmak bizim için çok anlamlıdır” dedi.
Toplumla en çok iç içe olan, toplum sağlığının en çok içinde olan çevre koruma çalışanlarıyla bir arada olmalarının önemli olduğunu vurgulayan Şedal, Bu bizim düşüncemizi, fikriyatımızı ortaya koymaktadır. Biz hiç kimseyi düşüncesinden dolayı ötekileştirmiyoruz, herkesi olduğu gibi kabul edip o şekilde yaklaşıyoruz. Biliyoruz, verdiğiniz emek çok kıymetli. Sizler sokakta emek verirken, bizler de toplum sağlığını, ekolojik dengeyi sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu nedenle “Duyarlı Toplum, Temiz Van” kampanyasını başlattık. Bir yandan sizler sokakta emek verirken, biz de bu kampanyayı sokakta ilmek ilmek örmek için çaba içerisinde olacağız. Ve bu kentin temizlik çalışmasını yürütürken, hep yanınızda olacağız” dedi.
‘İş yapılmadığına yönelik algı oluşturulmak isteniyor’
Kentte bazı çevrelerin oluşturmak istediği algılara da dikkan çeken Şedal, şunları söyledi: “Sizler bu kadar emek verirken, sizin emeğiniz üzerinden farklı algılar yaratmaya dönük çabalar da var. Çöplerin yere atılması, konteynerlerin yakılması, çevrenin kirletilmesi, tahrip edilmesi, bizi toplumla karşı karşıya getirmek isteyen bir akıldan başka bir şey değildir. Bizler bu noktada sizin vermiş olduğunuz emeğe de sahip çıkarak bu aklı boşa çıkartmanın mücadelesini de vereceğiz. Bu kent bizim, bizler sahip çıkacağız. Sahip çıktıkça aslında bu kenti birlikte yönetmiş olacağız. Bu sebeple bu aklı da boşa çıkartmak hepimizin sorumluluğunda. Bizler ancak bu toplumun sağlığını daha fazla iyileştirebilmek için birlikte ortak akılla hareket edersek, bize karşı yaratılan algıları da boşa çıkarmış olacağız. Bu kentte bu halkın sorunlarını çözmeye dönük yapmış olduğumuz her bir eylemin kıymetli olduğunu bilmek lazım. İster bu yol yapımı olsun, ister çevre korumu olsun, ister su ve kanalizasyon hizmetleri olsun, ya da başka bir şey olsun. Biz hiyerarşik düşünmedikçe, statüsel yaklaşmadıkça, eşitlikçi yaklaştıkça aslında bu sorunları çözmek için daha fazla emek vermemiz gerektiğini, daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini bilmiş olacağız. Bizler de üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Emekçilerin koşullarının iyileştirmeye dönük, maddi açıdan koşullarının iyileştirilmesine dönük elbette elimizden geleni yapacağız. Biliyorsunuz çok ciddi bir tahribat var, mali anlamda da çok ciddi bir tahribat var. Belki sizler de bunun eksikliğini yaşıyorsunuzdur şu anki süreçte. Ama emin olun bu koşullar düzeltildikten sonra bizler bu koşulların düzeltilmesine ve iyileştirilmesine dönük çalışmaları yapacağız. Bundan da emin olmanızı isteriz. Son olarak arkadaşlarımıza şunu ifade edelim. Sizler sokakta çalışırken emin olun biz de o sokaklarda olacağız. Sizler sabaha kadar emek verirken, emin olun biz de sizin yanınızda olacağız. Bu kent bizim, birlikte sahip çıkacağız. Bu duyarlılıkla her arkadaşın yaklaşacağını da biliyoruz. Birlikte emek vereceğiz, birlikte yöneteceğiz.”
Eşbaşkanların konuşmasının ardından çevre koruma çalışanları da söz alarak duygu ve düşüncelerini dile getirirken, yaşadıkları sorunları da dile getirdi.