Tuşba Belediyesi Kadın Müdürlüğü tarafından tüm personele ‘Çocuk İhmal ve İstismarı’ eğitimi verildi. Kadın Müdürlüğü personeli Psikolog Naciye Nur Karan tarafından verilen eğitimde çocuk ihmali ve istismarı eğitiminde istismarın türleri, sonuçları ve yapılması gerekenler anlatıldı.
Tuşba Belediyesi ‘Çocuk İhmali ve İstismarı’ eğitiminde bütün personele çocuk istismarı ile ilgili detaylı bir eğitim düzenledi. Psikolog Naciye Nur Karan tarafından verilen eğitimde çocuk istismarı, çocuk işçiliği ve çocuk ihmalinin sonuçları ve alınabilecek önlemler anlatıldı.
Naciye Nur Karan ihmal ve istismar başlıkları altında verdiği eğitimde, bir çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmamasının çocuk ihmali olarak tanımlandığını söyleyerek, “Bu ihtiyaçlar; duygusal ihtiyaçlar, geçimsel ihtiyaçlar, sosyal ve psiko-sosyal ihtiyaçlar olarak ele alabiliriz. İhmalin de türleri var; fiziksel, duygusal ve eğitimsel ihmal,” dedi.
‘İhmale Maruz Kalan Çocuklarda Suça Yönelim Artıyor’
Fiziksel ihmale değinen Karan, “Bir annenin, babanın ona bakmakla yükümlü olan kişinin çocuğu yeteri kadar beslememesi, yeteri kadar temiz kıyafet sağlamaması, sağlık ihtiyaçlarını karşılamaması, çocuğu terk etmek, çocuğu uzun süreli yalnız bırakmak fiziksel ihmale giriyor,” dedi.
Karan, duygusal ihmalin ise çocuğa yeteri kadar şefkat ve ilgi göstermemek, madde kullanan çocuğa izin vermek, yine uyuşturucu, sigara kullanan çocuğa izin vermek, çocuğun suç işlemesine izin vermek olduğunu söyledi. “Eğitimsel ihmal; çocuğu okula göndermemek, okula gönderdiği halde çocuğun devamlılığını sağlamamak, çocuğun okul başarısı için yeteri kadar desteklememek, çocuğa ihtiyacı olan kırtasiyeyi, o okul için gerekli süreci sağlayamamak,” olduğunu ifade etti.
İhmalin çocuk üzerindeki etkilerine değinen Karan şunları ifade etti: “İhmale maruz kalan çocuklar yaşıtlarına oranla daha zayıf ve kısadırlar. Zekâsal olarak biraz daha geridirler. Geç otururlar, geç konuşurlar, sosyalleşemezler. İhmalde maalesef en çok görülen davranış problemi aşırı öfke patlamaları.”
İhmale maruz kalmış çocukların madde bağımlılığı ve suça yönelim sayısının bu yıl içerisinde 209 bin olduğunu söyleyen Karan, “Hırsızlık, cinayet, gasp etme, yaralama gibi suçlar. Ve bunu yapan bireyler 0-18 yaş arası bireyler. Ölüme kadar varabilen sağlık problemleri, yalnızlık ve korunmasızlık hissi, ihmalin sonuçlarından. Bu çocuklar yetişkin olduklarında; işe atılamıyorlar, arkadaş edinemiyorlar, sürekli gerilerde kalıyorlar, duygularını yönetemiyor bu bireyler ve maalesef istismarı yapan bireyler haline de dönüşebiliyorlar,” dedi.
‘Ülkemizde Her 3 Çocuktan Biri İstismara Maruz Kalıyor’
Karan, asıl konunun çocuk istismarı olduğunu vurgulayarak, “Çocuk istismarı konularından da cinsel istismar. 0-18 yaş grubunda olan çocuklarda; psiko-sosyal, fiziksel, duygusal olarak her anlamda onları olumsuz etkileyen her davranış istismar olarak görülür. Çocuk istismarı; fiziksel, ekonomik, duygusal ve cinsel istismar olarak ele alınabilir. Ülkemizde her 3 çocuktan biri istismara maruz kalıyor. Bu bizim elimizdeki veriler. Ve maalesef ailelerin utanarak ya da bir utanç kaynağıymış gibi görüp dışlanmaktan korktuğu için sakladığı vakaları da ele alırsak her üç çocuktan ikisi maalesef istismara maruz kalıyor diyebiliriz,” dedi.
Ülkemizde en çok görülen istismar türünün fiziksel istismar olduğunu söyleyen Karan, “En basit tanımıyla; kişinin bedeninin örselenmesi, yaralanması. Çoğu ailede tokatla başlayıp ölüme kadar varabiliyor. Duygusal istismara baktığımızda, kişiyi duygusal olarak olumsuz etkileme, ruh sağlığını tehlikeye atma. Ekonomik istismar, çocuğa bakmakla yükümlü olan kişinin çalışmayıp çocuğu maddi gelir kaynağı olarak görüp ondan maddiyat elde ediyorsa buna ekonomik istismar deniliyor. Yani çocuk işçiliği. Verilere baktığımızda sadece bu yıl ki çocuk işçi sayısı 1 milyon 312 bin 344. Bu da sadece kayıtlara geçen,” dedi.
‘Çocuklar İstismar Konusunda Yalan Söylemez’
Cinsel istismarın tanımını yapan Karan, “Çocukların, bir yetişkinin cinsel istekleri için cinsel bir nesne olarak görülmesi ve kullanılmasına cinsel istismar diyoruz,” dedi. Cinsel istismarın üç kısımda ele alındığını ifade eden Karan, “Dokunmanın olduğu, dokunmanın olmadığı ve şiddetin olduğu cinsel istismar,” diye sıraladı.
Karan, bir yetişkinin çocuğa cinsel içerikli, pornografik resim vermesi, kendi vücudunu göstermesi, çocuk giyinirken, çıplakken çocuğu izlemesi, mesaj göndermesi, cinsel içerikli küfür etmesinin dokunmanın olmadığı cinsel istismar olduğunu söyledi.
Dokunmanın olduğu cinsel istismarda ise çocuğun cinsel bölgelerine dokunma, kendi cinsel organına dokundurtma, tecavüz girişiminde bulunmanın yer aldığını ifade eden Karan, şiddetin olduğu cinsel istismarın ise tecavüzle sonuçlanan ve bazen tecavüz sonrası ölümle sonuçlanan istismar türü olduğunu söyledi.
Cinsel istismara maruz kalan çocuklarda; içe kapanma, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, intihar, madde kullanımı gibi sonuçların ortaya çıktığını belirten Karan, çocukların cinsel istismar konularında asla yalan söylemediklerini, yetişkinlerin bunu unutmaması gerektiğini vurguladı. Karan, ayrıca bilinenin aksine maddi gelir düzeyi fark etmeksizin her çocuğun istismara uğrayabileceğini söyledi.
Çocuk istismarı ile karşılaşılması durumunda çocuğa 72 saat boyunca banyo yaptırılmaması gerektiğinin altını çizen Karan, istismarcıya dair kanıtların yok olmaması için bunu unutmamak gerektiğini vurguladı. Çocuklara mutlaka; hayır demeyi, çığlık atmayı, yardım istemeyi, korkmamalarını sağlamanın öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Karan, istismar konusunun düzenli eğitimlerle verilmesi gerektiğini söyledi.