Türkmenoğlu
10. YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI

KONUYU MECLİSE TAŞIDI

KONUYU MECLİSE TAŞIDI
18 Ekim 2024 12:45

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Rojbin ile ilgili araştırma önergesi verdi.

İşte o soru önergesi:


"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleştirildikçe kadın cinayetleri ile kadına şiddetin benzer ölçüde arttığı görülmektedir. Kadın dernekleri ile sivil toplum örgütlerinin periyodik olarak açıkladığı raporlar durumun vardığı korkunç boyutları ortaya koymaktadır. Özellikle şüpheli kadın ölümleri, ciddi bir soruşturma süreçlerine tabi tutulmadığı için aydınlatılmamaktadır. Van’da 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolan/kaybettirilen 21 yaşındaki Rojin Kabaiş vakasında da şüpheli birçok nokta bulunmaktadır. Özellikle kaybolduğu yer ile cansız bedeninin bulunduğu yer arasındaki mesafe, hukukçuların otopsiye müdahil olma taleplerinin reddedilmesi, ailenin açıklamaları şüpheleri derinleştirmiştir. Bu sebeple Rojin Kabaiş vakasında yaşanan ihmaller başta olmak üzere yaşanan eksikliklerin ortaya çıkarılması ve tüm şüphelerin ortadan kaldırılarak kamu vicdanının rahatlatılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.




Gülcan KAÇMAZ SAYYİĞİT

Van Milletvekili


GEREKÇE

Kadına yönelik şiddet ile kadın cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanırken şüpheli kadın ölümleri açığa kavuşturulmamaktadır.  2024’ün ilk 10 ayında 296 kadın katledilirken 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Soruşturmaların kadına yönelik şiddet olgusu çerçevesinde her olasılığın değerlendirilerek yapılmaması, vakaların magazinleştirilmesi eğilimi vb. nedenlerle cinayetlerin ardındaki sır perdesi kaldırılmamaktadır. Van’da 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolan / kaybettirilen 21 yaşındaki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş vakası da bunlardan bir tanesidir. Çünkü vakanın daha ilk gününden itibaren bir intihar algısı çerçevesinde hareket edilmiş, soruşturmayla ilgili gizlilik kararı alınmıştır. Vakanın daha ilk anından itibaren, kaldığı öğrenci yurdunun görevlilerinin kolluk güçlerine ve aileye haber vermemesi ile olay bölgesinde ciddi güvenlik önlemlerinin alınmaması; bir ihmaller zinciri oluşturmuştur. Aynı şekilde arama çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmış, Rojin Kabaiş’in cansız bedeni bir yurttaş tarafından bulunmuştur. 


Cesedin en son görüldüğü yerden 20 km uzakta bulunması şüpheleri arttırırken otopsi süreci de tartışmalı hale getirilmiştir. Özellikle Van Barosu’nun soruşturma ve otopsi süreçlerinin dışında bırakılmak istendiği anlaşılmıştır. Çünkü Van Barosu yetkilileri, arama süreçlerindeki taleplerinin savcılık tarafından görmezden gelindiğini ve otopside yer almalarına izin verilmediği bilgisini kamuoyuyla paylaşmışlardır. Söz konusu otopsi raporu Van Barosu ile ailenin avukatıyla paylaşılmadan detaylar basında yer almaya başlamıştır. Her ne kadar vücutta kemik kırığı olmasa da sırtında ve dizinin arkasında darp izine rastlanıldığı iddia edilmiştir. Bunun gölde mi veyahut dışarda bir müdahale ile mi oluştuğu henüz açıklığa kavuşturulmamıştır. Van’da Baro Kadın Hakları Merkezi de soruşturma sürecinde edindikleri izlenim ve bilgilerin, Rojin Kabaiş’in ölümünün şüpheli olduğu kanaatini güçlendirdiğini açıklamıştır. 


Otopsiye gözlemci olarak katılan Van-Hakkâri Tabip Odası eski Başkanı Hüseyin Yaviç de şüpheli görülen bazı bulgularla ilgili numune alındığını belirtirken alınan numune sayısının 100’ü bulduğu, önemli bir kısmının İstanbul’a gönderildiği basına yansımıştır. Aile bireylerinin de açıklamaları basına yansımış, Rojin Kabaiş’in intihar etmesini gerektirecek herhangi bir sorunun olmadığı ifade edilmiştir. Ailenin genel kanısı, kızlarının tek başına 20 km uzak bir noktaya gidemeyeceği, dışarıdan bir müdahale olduğu yönünde olmuştur. Buna rağmen bazı medya organlarında ve sosyal medyada, Rojin Kabaiş’in Google’da yaptığı son aramaların servis edilerek intihar algısının oluşturulmak istendiği görülmektedir. Buna rağmen arama çalışmaları ile sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında resmi makamlar, kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendirmekten imtina etmişlerdir. Özellikle soruşturmayla ilgili alınan gizlilik kararı, Rojin Kabaiş dosyasının toplumdan kaçırıldığı algısını güçlendirmektedir. 


Gelinen aşamada kadın cinayetlerinin kapsamlı bir şekilde araştırılmadan kayıtlara “intihar” olarak geçirilmesi kamuoyunda şüpheleri derinleştirmektedir. Çünkü şüpheli ölümlerin arkasında yatan sebepler ortaya konulmazken intihar olup olmadığına yönelik etkili bir soruşturma ve kovuşturma süreci işletilmemektedir. Bu sebeple kadın hareketleri ve dernekleri başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları da kayıtlara intihar olarak geçirilen birçok vakanın bir cinayet olabileceğini, ailesi veya başkası tarafından intihara sürüklenmiş olabileceğinin altını çizmektedir. Çünkü Şule Çet vakasında açığa çıktığı şekliyle; intihar süsü verilerek katledilen kadınların olduğu bilinmektedir. Bu sebeple Van’da yaşanan Rojin Kabaiş vakasının şeffaf bir şekilde ele alınması, sivil toplum örgütlerinin yönelttiği soruların cevaplanması ve şüpheli durumların aydınlatılması gerekirken dosyadan gizlilik kararının kaldırılması elzemdir. 


Faillerin cezasızlık politikalarından cesaret 0aldığı bir süreçte kadına şiddetin pervasızlaştığı, kadın cinayetlerinin arttığı da göz önünde bulundurularak Rojin Kabaiş vakasının bir milat olması sağlanabilir. Bu amaçla vakanın başından bugüne yaşananların ortaya çıkarılarak tüm karanlık noktaların aydınlatılıp benzer olayların önüne geçilmesi için bir araştırma komisyonu kurulmalıdır."


Yorum Ekle

kod


Adres: Cumhuriyet Caddesi İş Bankası Karşısı İşlek İş Merkezi Kat:1 No:1 İpekyolu / VAN