Puan kaybı şanssızlık değil, beceriksizlik!
Arnavutköy karşısında yaşanan puan kaybı sonrası kimse bahane aramasın ve kimse buna şanssızlık demesin; Var diyenler, sadece kendini kandırır. Serik hezimet sonrası saha ve seyircimiz karşısında ne olursa olsun bu maçı kazanmalıydık. Bu maç her yönüyle rahat ve farklı kazanacağımız bir maçtı. Maalesef şuursuz ataklar, gol yollarında ki, beceriksizlikler derken, bir çok gollük pozisyonu acemice harcayarak, maçı kazanma adına yetersiz kaldık. Böylesi kolay bir karşılaşmanın sonucu da doğal olarak bir puan oldu....
9 saat önce0 2 dakika okuma süresi
Futbol’da bir deyim vardır; Atamazsan, atarlar;
Arnavutköy maçı böyle bir maçtı:
Özellikle Serik karşısında alınan farklı ve ağır mağlubiyet sonrası Arnavutköy maçı bizim açımızdan bir telafi bir özür maçıydı. Kimse kusura bakmasın ama mutlak kazanmamız gereken bir maçta
bu kadar net gol fırsatlarını acamice kaçırırsan, sonucuna da katlanacaksın.
Nitekim öyle oldu.
Yukarda da belirttiğim gibi; Atamayana atarlar sözü futbolda bir kez daha bu maçta tescillendi.
Bu maç öncesi herkes gibi bende 6-2’lik Serik hezimetiyle kapattığımız haftanın ardından, ligde hiç bir iddiası olmayan Arnavutköy’ü saha ve seyircimiz karşısında farklı mağlup eder, hem Serik hezimetini unutur hem de yeniden moral ve motivasyonumzu yüksek tutarak, yolumuza bakarız diye düşünmüştük, ama gel gör ki, değişen bir şey olmadı
Aynı tas aynı hamam.
VANSPOR’a kıyasla ligin zayıf takımlarından Arnavutköy karşısında yaşanan puan kaybını kimse şanssızlığa bağlamasın, başlıkta da belirttiğim gibi bu şanssızlık değil, beceriksizliktir.
BU KEZ SUÇ KİMDE.?
Serik hezimetini Serhat Gülpınar’a bağlayanların, Arnavutköy hezimetini kime bağlayacaklarını merak ediyorum.
Arnavutköy maçına kadar yaşanan olumsuzlukları ve puan kayıplarını
Tahsin Tam, Ümit Bozkurt, ve Serhat Gülpınar’a bağladık. Bu hocaların görevlerine son verildi veya kendileri bıraktı. Milyonluk takımın geldiği noktada tek suçlu görevi bırakan veya gönderilen hocaların mı? Elbette değil, en büyük suç burada başta yönetimin.
Neden mi?
Bunu defalarca dile getirdik. Burdan birkez daha açıklayalım…
Yönetim sezon başından beri başta kadro mühendisliği yapanlara, akıl hocalarıma, hoca değişikliklerine ve yapılan sayısız transfere harcadığı eforu takımın saha içi kötü performansına ve takım içinde ki, sorunları çözmeye harcasaydı insanın şimdi puan sıralamasında çok farklı bir durumda olabilirdik.
Gelelim milyonluk futbolcu kardeşlerimize;
Sevgili futbolcu kardeşlerim hayırdır derdiniz nedir.
Alt liglerin en çok para alan futbolcularısınız.
Beş yıldızlı tesislerde bir eliniz yağda bir eliniz balda.
Yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda.
En yüksek primleriniz her hafta ödeniyor.
Kısaca para sorununuz yok. Yemeğin en kralını yiyorsunuz. Cafelerde cirit atıyor nargilenin dibine vuruyorsunuz.
Geldiğiniz kulüplere bakın Van’da aldığınız parayı hangi kulüp verdi. Van’da gördüğünüz misafirperverliği, rahatlığı hangi kulüpte gördünüz?
Hepiniz sezon başında takımlarınızdan koşar adım geldiniz ve
10-15 hatta 20 bin TL arası paralar adınız ve alıyorsunuz..
Oynadığınız rakiplerin çoğu ilçe ve semt takımı 100-200 taraftarı olmayan kulüpler. Sizler 15 bin taraftara oynuyorsanız haddinizi de bileceksiniz. Bu taraftarın size verdiği desteği, verilen emek ve parayı hak edin haram etmeyin…!
Son haftalara girdik.
Kendinize gelin, önünüze bakın. Kalan haftalarda çıkın giydiğiniz o formanın hakkını verin.
Sizler farkında mısınız bilmiyorum ama; “Kazanma arzusu, hırsı ve mücadeleci ruhu olmayan bir takım asla maç kazanamaz”…
Yüzde yüz kazanacağımız bir iç saha maçını daha büyük bir hayal kırıklığı ile geride bıraktık. Hafta sonu yine bir iç saha maçında evinizde Bucaspor’u ağırlıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle Buca karşısında başarılar diliyorum diyeceğim bu kadar…
Kalın sağlıcakla…!
DURMAZ'DAN BAYRAM MESAJI
VAN VE CUMHUR İTTİFAKI
BİN AYDAN DAHA HAYIRLI
CHP'DEN TEPKİ
VAN TANITIMI YAPILDI
GÜLAÇAR BAYRAMINIZI KUTLAR
