Şehrin yapı taşlarından birisi olan şair ve yazar Bozkurt’un babası
Molla Bozo da şairdi. Kendisi de kalem erbabı. Van’ın bir kültür mirası ve Van
için bir hazine olan Bozkurt, “Vanlı kadirşinastır, efendidir, merttir…”
O bir efsane…
100’den fazla şiir
yazdı. Çocuklar Ağlamasın. Sana Bir Muştum Var. Vanlı Şairler Antaolojisi.
Aylasın Şairi Elmas Yıldırım ve Egido’nun Hazin Sonu isimli kitapları
bulunuyor. Nuh Palas Oteli isimli bir kitap daha yazıyor.
Sizin için bir efsane diyorlar”
sorumuza cevaben: “Efsane diye bir şey yok Normal bir vatandaşım. Duayen! Geçenlerde
Ümit Kayaçelebi benim için duayen diye yazmıştı, çok acayibime gitti.”
Gerçek bir Timurlenk
Timur demir anlamına geliyor. Bozkurt, bir bacağı kısa doğunca, aksak
anlamına gelen lenk kelimesi de ekleniyor ve babası tarafından kendisine Timurlenk
adı veriliyor.
Timurlenk
Bozkurt kimdir?
İran’dan gelme bir aile
olan Bozkurt’un babası Mehmet Ali bey (Molla Bozo) da şairdi ve 1927’de Van’a
gelmişti. Bozkurt, “1930 yılında Van’da doğdum. Babam Türk’tür (Kuresünni’dir),
annem Kürt’tür. Pinyaniş aşiretinden geliyoruz.” diyor.
Hakkari'nin Yüksekova
ilçesinde karayollarında çalıştı. Yıllarca sendikacılık ve kooperatifçilik
yaptı. 18 yıl belediye meclis üyeliği, 5 yıl il genel meclis üyeliği yaptı.
Emekli olan Bozkurt, ameliyat olduğu 2009’dan buyana yatağa bağımlı yaşıyor.
Evli olan Bozkurt’un çocuğu yok.
Eğitim hayatı
“İlkokulu okudu, ortaokulu
ve liseyi dışarıdan bitirdi. Hastalanınca açıktan okuduğu üniversiteyi ikinci
sınıfta terk etti.
O bir şair ve yazar
Cumhuriyet döneminde
Van’da yayınlanan gazetelerde yazıları var. 1950’den beri şiir yazıyor. 30 yıl
boyunca köşe yazan Bozkurt, hastalanınca artık gazetelerde yazamadı.
Sosyal medyada etkin
“87 yaşındayım birçok
kişi sosyal medyada yazdıklarıma inanamıyor. 87 yaşındaki kişi bu ifadeleri
nasıl yazar diyorlar.”
80 yıldır okuyorum
“Ben 87 yaşındayım 80
yıldır okuyorum. Kütüphanemde 3 binden fazla kitap var. Gençlere önerim devamlı
okusunlar. Seyyid Kutup diyor ki 30 yıl kitap okudum fakat ne zaman ki Kuran'a
döndüm, tüm okuduklarımın yanlış olduğunu anladım.”
Risale-i Nur hayatını değiştirdi
“Esasen Risale-i Nur
ile tanıştıktan sonra hayatım değişti. Yüksekova'da 26 yaşındayken sarılık
hastalığına yakalandım. Yürüyemiyordum, doktor yok, eczane yok, ilaç yok. Bir
askerle karşılaştım. Asker hastalığımı öğrendi.”
Hastalar risalesi…
“Aynı asker sabah
namazında evime geldi ve sana bir ilaç getirdim dedi. Allah Allah, çok şaşırdım.
Yüksekova'da ilaç bulunmaz, dedim. Ben de var dedi ve bir paket verdi gitti.
Paketi açtım baktım Bediüzzaman'ın hastalar risalesi. Kitabı okumaya başladım,
gece boyunca lambanın önünde sabaha kadar kitabı bitirdim. Sonra gitti gitti
dedim. Annem dedi ne gitti oğlum. Bekarım o zaman, dedim sarılık gitti
üzerimden, kollarından sarılığın gittiğini hissettim. Aynaya baktım gözlerimde de
sarılık kalmamıştı ve iyileştim. 2009'a kadar ömrümde hastalanmadım ve Risale'i
Nur okumaya devam ediyorum.”
Aşk tekil, sevgi çoğuldur
“Sevgi çoğuldur, aşk
tekildir. İran şahının ikinci hanımının hizmetkarı Kanber, soruyor. Aşk
nedir? Cevap geliyor: Aşk tekil, sevgi
ise çoğuldur. Ben şahın hanımıyım, onu severim ama ona aşık değilim der. Şah hanımının
aşık olduğu genci öldürmüştür.”
VAN BENİM İÇİN BAMBAŞKADIR
“Van'da doğmuş ve
Van'da hayat sürmüş ise hele kişi Vanlı ise Van'ın havasını teneffüs etmiş ise
mesele bitmiştir. Vanlı ile sohbette Vanlının güzelliği vardır. Zira bir başkadır
benim memleketim. Eşi melendi bulunmaz bir diyardır, benim güzel Van’ım.”
Dünyada Van ahirette iman
“Dünyada Van ahirette
iman kelamı boşuna söylenmemiştir. Van halkı başkadır. Vanlının toyu ve düğünü
güzeldir. Vanlı efendidir, merttir, kibardır, sakindir ve temizdir. Van her
şeyiyle mükemmeldir. Bütün ilçeleri ile Van güzeldir.”
Necip Fazıl Van’a geldiğinde
“Necip fazıl Kısakürek 1961’de
Van’a geldiğinde bir çay ocağında vatandaşlarla sohbet etti. Vanlı şair ve
yazar Servet Mehterbaşıoğlu da vardı ve Kısakürek’e Kürtler, Türkler ve İslam
ile ilgili bir soru sordu. Necip Fazıl, İslamiyet eğer lamba ise gaz lambasını
yakarsınız ama üzerine camı koymazsanız etrafa ışık vermez işte Kürtler o cam,
Türkler de ışığıdır dedi.”