Anne olmak… Sevgili okurlarımız sizlere yeryüzünün hatta belki de bütün alemlerin en kutsal varlığı olan analık duygularıyla merhaba diyorum. Merhaba merhametten geliyor, bu yüzdendir ki Allah merhametini insanların üzerinden eksik etmiyor. Şüphesiz analar da merhamet timsalidir. Bir güne değil bir dünyaya bedel olan anneler gününüz kutlu olsun…
Annelik nedir? Ben de bir anne olarak diyorum ki ömrünü, umutlarını, geleceğini ve hayat adına ne varsa evladına adamaktır, annelik. Emek, vicdan, merhamet, şefkat, sabır, fedakarlık bunlar yoksa anne olmamışsınız demektir. Sadece biyolojik annesinizdir.
Hayat damarı gibi onu hissettim
Evladımı ilk olarak sol tarafımda bir hayat damarı gibi hissettiğimde çok ağladım, çok duygulandım. Onun kalp atışlarını dinlediğimde her anne gibi gözyaşlarımı tutamadım. İçimde Allah’ın yeryüzünün en kutsal varlığı ilan ettiği bir insan, bir evlat vardı. Bu yüce rabbimin kadına verdiği muhteşem bir doğurganlık özelliğiydi.
Allah’tan ümidimi kesmedim
Anne olduğunuza inanıyorsunuz artık ve kendi annenizi daha iyi anlayabiliyorsunuz. 9 ay boyunca karnımda, sevgimle büyüttüğün evladımla her şeyi paylaşıyordum. Aynı zamanda içimde aşkımla ve sabrımla bir umut taşıyordum. Kur’an-ı Kerim’de Zumer Suresi’nin 53. ayetinde geçen, “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” kelamı gibi ümitvar oldum ve Allah’tan ümidimi kesmedim.
Mutluluk gözyaşlarına boğuldum
Evladımla konuşurken tüm hislerimi ve her şeyimi onunla paylaşıyordum. Doğum sonrası bebeğimi ilk kucağıma aldığımda mutluluk gözyaşlarına boğuldum ve bütün ağrılarımı unuttum. Bu gerçekten benim evladım mı diyorsunuz ve mutluluktan uçuyorsunuz.
Hz. Meryem gibi hurma ile bismillah dedim
Hz. Meryem annemiz, Hz İsa'yı doğurduğu zaman yüce Allah’ım onu hurma ile doyurmuştu. Ben de hurma ile bismillah deyip evladıma ilk sütümü verdim. Bana ilk bakışını, il sütümü ve onu ilk emzirmemi hiç unutmam. İlk adımı atması, ilk kelimeleri, ilk bakışları dünyanın mutluluğunu veriyor size.
Bir gülümseme her şeyi unutturuyor
Ömrünü çocuğuna veriyorsunuz, uykusuz geceler ve hayatınızda eziyet başlıyor. Cefa çekiyorsunuz ama annelik bambaşka bir duygu. Tüm eziyetlerin üzerinde evladın sana bir güldü mü bütün yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Büyük emekler veriyorsun ve anneni daha iyi anlıyorsun.
Anne kanatları ile kartalın kanatları aynı…
Ya rabbim ona gelecek hastalık, bela bana gelsin diyorsunuz. Kötülüklerden, gelebilecek bütün zararlardan koruyorsunuz. Çocuğunuz hastalandığında en çaresiz anlarda ya rabbim sen şifanı esirgeme bizden diyorsunuz, bir taraftan da çırpınıyorsunuz. Çocuğunuz hastalığında en çaresiz anlarda ya rabbim sen şifanı esirgeme bizden diyorsunuz, bir taraftan da çırpınıyorsunuz. Kendinizi ateşe atıyorsunuz ama her şeye karşı direnerek onu büyütüyorsunuz.
Artık evladınızın hayatı için yaşıyorsunuz
Büyüdükçe sorumluluğumuz daha da artıyor. Artık kendiniz için değil evladınız için yaşıyorsunuz. Analığın gereği olarak yemiyorsunuz yediriyorsunuz, içmiyorsunuz içiriyorsunuz, giymiyorsunuz giydiriyorsunuz. Ailede teyze, hala, nene, dede, amca ve dayıların sevgileri de büyük önem taşıyor.
Annenin yerini hiçbir şey dolduramaz
Annesiz ve babasız çocuklara babalık yapanlar da var, onları takdir ediyorum. Çocuğunu doğurup sokağa atan, evladına hakaret eden, şiddet uygulayan anneler de var. Her kadın anne olamaz. Annesiz kalan bir çocuk yetişkin olana kadar büyük bir boşluk içinde büyüyor. Hiçbir şey o kocaman anne boşluğunu dolduramıyor. Babasızlık da aynı şey. O çocuk yetişkin olana kadar içindeki o eksikle yaşıyor. Öyle ki annesiz ve babasız bir çocuk bana aynen şunu söyledi. “Keşke kümes gibi bir evde yaşasaydım, yiyecek ekmeğimiz içecek suyumuz olmasaydı ama annem ve babam olsaydı.”
Cennet anaların ayakları altında
Evlat cennet kokusudur, teninin kokusunu içinize çektiğinde rahatlıyorsunuz. Anne olduktan sonra daha da merhametli oluyorsunuz. Kadın kadınlığını bilse gerçekten de efendimizin dediği gibi cennet anaların ayakları altındadır. Kadın anne olduktan sonra Allah ona büyük bir dayanma gücü veriyor.
Annelik insan yetiştirme sanatıdır
Çocuğuna doğruluğu, dürüstlüğü, güzel ahlakı verebiliyorsan, sağlam karakterli yapabiliyorsan annelik bir hazinedir. Ne ekersen onu biçersin misali, annelik insan yetiştirme sanatıdır. Çocuk tüm bu değerleri annesinden ve babasından alır.
Hepimiz havaya fırlatılan çocuk değil miydik !
El kadar bebe deriz ya. El kadardık, sonra birazcık büyüdük, elden ayaktan çıkmaya başladık. Daha böyle yavaş yavaş minik adımlar atmaya başladık başlamadık. Kendimizi havalarda bulduk. Çünkü annemiz bizi kaptığı gibi havalara fırlatırdı. Havadayken attığımız kahkaha dünyalara bedeldi. Bir zamanlar hepimiz havaya fırlatılan çocuk değil miydik?